COĞRAFYA, TARİH VE ULUSLARARASI HUKUK BOYUTLARIYLA KÜRESEL VE BÖLGESEL DENKLEMDE EGE VE DOĞU AKDENİZ, Prof. Dr. Mahmut Ak,Prof. Dr. Haluk Alkan,Doç. Dr. Metin Ünver, Editör, Istanbul University, Ankara, ss.1-11, 2021
Uluslararası ikili ve çoklu ilişkilerin temelinde yatan en önemli denge unsurlarından biri hak ve yükümlülüklerdir. Taraflar anlaşmazlık konularında hak ve yükümlülükleri çerçevesinde konuya yaklaştıkları takdirde, çözüme daha yakın olacakları muhakkaktır. Ancak uzun yıllardan beri önce Ege Denizinde, şimdilerde ise Doğu Akdeniz’de süre gelen anlaşmazlıklar, belli bir ülkenin ve çıkar grubunun bu temel kavramdan, yani karşılıklı hak ve yükümlülüklere dayalı adil paylaşım yaklaşımından uzak, tek taraflı çıkarlar temelinde hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu açıdan Türkiye’nin özellikle Doğu Akdeniz’de çıkarları doğrultusunda diğer kıyıdaş ülkelerle gerekli ilişkileri güçlendirip, karşılıklı deniz yetki alanları anlaşmaları oluşturması, konumunu güçlendirmesi önem taşımaktadır.
One of the most important mutual balancing factors of bilateral and multiple relations is rights and liabilities in international relations. It is certain that if the parties approach the issue within the framework of their rights and liabilities in dispute matters, they will be closer to a solution. However, the ongoing disagreements that have lasted for many years, firstly about the Aegean Sea and now the Eastern Mediterranean, are due to the fact that a certain country and interest group do not accept this basic concept. In other words, problem is due to the fact that acts on the basis of unilateral interests, which is far from a fair sharing approach based on mutual rights and liabilities. In this regard, particularly in the Eastern Mediterranean, Turkey’s interest and strength of relationship with other riparian countries, in accordance with the necessary mutual maritime jurisdiction areas, is crucial to strengthen its position on the deal.