Efe Akademi yayınları, İstanbul, 2021
Ses neden önemlidir? Ses olmadan bir film veya müzik veya opera
izleyin ne hissederdiniz? Aslında ses her zaman görmezden geldiğimiz
ama sürekli etrafımızda olan bir nesnedir.
Ses sayesinde iletişim kurarız. Dilleri, lehçeleri, birbirimizi ayırmanın
yollarını keşfederiz. Binlerce yıldır hikayeler anlatmak, düşman
ordularını korkutmak veya müzik ile halkı eğlendirmek için ses
kullanırız. Ses yoksa müzik de yoktur. Örnek verecek olursak müzikte
herhangi bir orkestrada bulunan enstrumanları ayırmak için frekans ve
perde frekans bilgisine ihtiyaç vardır.
Uzakta bulunan nesnelerin yerini bulmak için sesden yardım alırız. Bir
anlık gözlerimizi kapatalım ve etrafımızı dinleyelim. Kulaklarımız
vasıtası ile bir ve/veya birkaç noktaya odaklanalım. Ses yardımı ile
odaklandığımız noktalardaki nesneleri ayırt edebiliriz. Yarasa ve yunus
gibi hayvanlar ses ile ilişkili sonikasyon yöntemini kullanarak avlarını
kolayca bulabilmektedir. Son yıllarda sonikasyon yöntemi kullanılarak
bakterilerin hücre duvarlarını bozan veya hücre büyümesine yardımcı
olan çalışmalar yapılmaktadır.
İnsanlar mağara yaşamından dört duvar içinde yaşadığı günümüze
kadar geçen süre içinde sesi tanımaya, özelliklerini tespit etmeye
odaklanmıştır. Hatta kendini eğlendirmek için doğal ses kaynakları
haricinde yeni yöntem ve cihazlar (hoparlör, radio, vb. gibi)
geliştirmiştir.
Yapılan çalışmalar her ses dalgasının birbirinden farklı olduğunu
göstermiştir. Yani her insanın farklı parmak izine sahip olması gibi.
Birine seni seviyorum dediğiniz anı ve zamanı asla geri
getiremeyeceğiniz gibi.
Ses Fiziği
xx
İki yakın müzik parçasını çok az sayıda insan kulağı ayırt edebilir. O
zaman sesin hangi fiziksel özelliklerini bilmemiz gerekmektedir ki
müzik parçalarını birbirinden ayırt edebilelim.
Ses bu kadar önemli ise bu kavramı ve yapabileceklerini detaylı olarak
anlamak gerekmektedir. Burada “Ses Fiziği” konusu devreye
girmektedir. Ses fiziğinin amacı ses ve ses dalgasının fiziksel
özelliklerini detaylı olarak incelemek ve uygulama alanları ile
ilişkilendirmektir. Literatürde “ses” tanımı üzerine bir çok açıklama yer
almaktadır. Ses titreşim yapan kaynaktan hareket eden bir enerji
formudur ve kulakta işitme duyusunu uyandırır. Ses kulağın
algılayabileceği basınç değişimi olarak da tanımlanmaktadır. Sesin
yaratılması ve duyulması için bir ses kaynağına, sesin içerisinden
geçebileceği bir ortam ve bir alıcı gerekmektedir.
Kitapın 2. Baskısında sesi üreten süreçler odyologların rahatlıkla
anlayabileceği şekilde akış şeması yeniden ele alınmıştır. Kitabın
birinci baskısında 3. Bölümde yer alan “Kulak” bölümü 7. Bölüme
taşınmış, 8. Bölüm içinde yer alan rezonans konusu birinci bölüme,
karalı dalgalarda 4. Bölüme dahil edilmiştir.
“Odyoloji bilimi” akustiğin temel kavramlarını kullanan ayrı bir bilim dalı
olarak karşımıza çıkmaktadır. Odyoloji bilim dalı ses ile ilgili temel bilgi
ve kavramları kullanarak işitme, konuşma bozuklukları ile ilgili
çalışmaların yapıldığı bir bilim dalıdır. Odyologların akustik konusunda
gerekli bilgileri almaları, temel kavramları iyi bir şekilde öğrenmeleri
yaptıkları işin detaylarını anlamaları ve uygulamaları açısından önemli
olacaktır. Sesin kulağımıza ve oradan da beynimize nasıl ulaştığı
ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Kitap da yer alan bölümler kısaca aşağıda özetlenmiştir:
Ses Fiziği
xxi
Kitabın 1. İlk baskıdan faklı olarak birinci bölüm yeniden
düzenlenmiştir. Bölüme titreşim olayı ile başlanmış, dalga olayı ve
rezonans ile devam edilmiştir.
Kitabın 2. Bölümünde ses nedir, ses dalgasının bir basınç dalgası
olduğu ve dalganın farklı ortamlarda yayılma sürati hakkında bilgi
verilmiştir.
Kitabın 3. Bölümünde ses şiddeti ve ses şiddet düzeyi hakkında bilgi
verilmiştir. Örnek uygulama olarak karma müzik yapanlar için önemli
bir eğri olan Fletcher-Munson diyagramına değinilmiştir. Ayrıca,
müzikte kullanılan temel birim olan desibel, sesin kaynaktan
uzaklaştıkça (ters kare kanunu) nasıl değiştiği hakkında bilgiler
bulunmaktadır.
Kitabın 4. Bölümünde girişim ve vuru hakkında bilgi verilmiştir.
Müzisyen enstrümanın doğru sesi vermesi için akort çatalı bir cihaz
yardımı ile istenen frekansı üreterek enstrümanın frekansıyla
eşleştirmeye çalışır. İki frekans uyuşmuyorsa, girişim ve vuru konusu
ön plana çıkmaktadır.
Kitabın 5. Bölümünde Doppler etkisi hakkında bilgi verilmiştir. Müzik
yapımcıları ve mühendisleri tren veya uçak sahnelerinde Doppler
etkisine ihtiyaç duydukları için önemli bir bölümdür.
Kitabın 6. Bölümünde yansıma, kırılma ve kırınım hakkında bilgi
verilmiştir. Empedans ve akustik empedans konusuna değinilmiştir. Bu
konu enstrümanlar, müziğin icra edildiği mekanlar, sinema salonları
veya odyoloji çalışmaları için büyük önem arz etmektedir.
Kitabın 7. Bu bölüm özellikle odyoloji bölümünde okuyan öğrenciler için
yeniden düzenlenmiştir. Kulak kısmına detaylı yer verilmiş ve farklı
örnek problemler eklenmiştir.
Ses Fiziği
xxii
Kitabın 8. Bölümünde müzik ölçekleri hakkında bilgi verilmiştir. Aralık,
koma, oktav ve bunların frekans ile olan ilişkisine değinilmiştir.
Kitabın 9. Bölümünde yaylı ve telli çalgıların fiziği hakkında bilgi
verilmiştir. Telli ve yaylı çalgılarda kullanılan malzemeler ve enstrüman
yapısının frekansı ile ilişkisi ve hem Türk hem de batı müziğinde
kullanılan birkaç enstrümana kısaca değinilmiştir.
Kitabın 10. Bölümünde üflemeli çalgıların fiziği hakkında bilgi
verilmiştir. Üflemeli çalgılarda kullanılan malzemeler ve enstrüman
yapısının frekansı ile ilişkisi ve hem Türk hem de batı müziğinde
kullanılan birkaç enstrümana kısaca değinilmiştir.
Editör
Cenk DENKTAŞ