6. Ulusal KLİMUD Kongresi, İstanbul, Türkiye, 20 - 24 Ekim 2021, ss.49
Hematopoetik kök hücre
transplantasyonu (HKHT), hematopoietik sistemin edinilmiş ve konjenital
bozuklukları için yerleşik bir prosedür olup giderek artan bir şekilde
kullanılmakta, ancak enfeksiyonlar morbidite ve mortaliteyi önemli ölçüde
etkilemektedir. Bu çalışmada iki
yıllık süreçte hastanemizde otolog (n=61) veya
allogeneik (n=30) HKHT yapılan 91 olguda, önemli komplikasyonlar olan
bakteriyemi ve CMV enfeksiyonu/hastalığı sıklığı, nakil sonrası seyir, diğer
komplikasyonlar ve genel sağ kalım üzerine etkilerin araştırılması
planlanmıştır.
Bakteriyemi varlığını saptamak için ateşli hastalardan
alınan kan kültürleri otomatik kan kültürü sisteminde incelenmiştir.
CMV enfeksiyonu/hastalığı
varlığını değerlendrmek için kullanılan CMV-DNA değerleri, kantitatif real-time
PCR ile saptanmıştır. Nakilden sonraki ilk 100 gün boyunca haftada en az bir
kez CMV-DNA takibi yapılmıştır. Klinik ve laboratuar verilerini içeren parametrelerin
istatistiksel analiz ile değerlendirilmiştir.
Hastalarda en sık
rastlanan tanıların multiple myelom (% 54,9), akut myeloid lösemi (%13,2),
non-Hodgkin lenfoma (%9,9) ve Hodgkin lenfoma (%5,5) olduğu belirlenmiştir.
Allogeneik nakilli hastalarda vericilerin 18’i (%60) aile dışı, 12’si (%40)
aile içi idi. Nakilde doku uyumu 22 hastada (%73,3) 10/10, yedi hastada (%23,3)
9/10 ve bir (%3,3) hastada 5/10 idi. Kemik iliği transplantasyonuna kadar geçen
tanı zamanı otolog nakilli hastalarda 33 ± 44 ay (5-147) ve allogeneik nakilli
hastalar için 37 ± 65 ay (3-326) olarak bulunmuştur. Kırk iki (% 46) hastada
CMV enfeksiyonu, altı (% 6,6) hastada CMV hastalığı geliştiği saptanmıştır. HKHT
yapılan hasta grubunda gelişen enfeksiyonlardan toplam 158 bakteriyel ve fungal
patojen izole edilmiş, en sık izole edilen bakteri Gram pozitifler içinde
metisiline dirençli koagülaz negatif stafilokoklar (MRKNS) (48, % 30), Gram negatifler içinde K. pneumoniae (16, % 10) olmuş ve bunu
E. coli (8, % 5) takip etmiştir. Elli beş (%60) hastada bakteriyemi, sekiz
(%8,8) hastada fungal enfeksiyon varlığı saptanmıştır. CMV enfeksiyonu, 17 (%
18,7) hastada bakteriyemiyle, beş hastada (% 5,5) fungal enfeksiyon ile eş
zamanlı olarak ortaya çıkmıştır. Otolog nakilli ve allogeneik nakilli hasta
grubunda bakteriyemi gelişme zamanı (otolog: 29 gün, allogeneik: 82 gün)
anlamlı olarak farklı bulunmuştur (p=0,001). CMV-doku pozitifliği dört (% 4,4)
hastada saptanmıştır. CMV enfeksiyonu sırasında kullanılan antiviral süresi,
otolog (n=15, 22 gün) ve allogeneik nakilli (n=13, 40 gün) hastalar arasında
anlamlı olarak farkı bulunmuştur (p=0,001). Allogeneik nakilli hastaların
15’inde (%50) ve otolog nakilli hastaların ikisinde (%2,2) GVHD geliştiği
saptanmıştır. On üçü (%43) allogeneik, sekizi (%13) otolog olmak üzere 21 hasta (% 23) kaybedilmiştir. Ölümler % 8,8 oranında
nüks ve %3,3 oranında sepsis nedeniyle gerçekleşmiştir. Sağ kalım analizlerinde
CMV hastalığı olan gruptaki HKHT sonrası hastalık zamanı süresi (425 gün) ile
CMV hastalığı olmayan gruptaki HKHT sonrası süre (586 gün) arasında anlamlı
farklılık bulunmuştur (p=0,028). Allogeneik nakilli hastaların sağ kalım analizlerinde, CMV
enfeksiyonu olan gruptaki HKHT
sonrası hastalık zamanı süresi (511 gün) ile CMV enfeksiyonu olmayan gruptaki süre (286 gün) arasındaki fark
istatistiksel olarak anlamlı olma eğilimindedir (p=0,063).
HKHT sonrası enfeksiyöz komplikasyonlar, morbidite
ve mortalitenin başlıca nedenleri olmaya devam etmektedir. HKHT yapılan
hastalarda en sık gelişen enfeksiyon bakteriyemi olup hastaların yaklaşık beşte
birinde CMV enfeksiyonu ile eş zamanlı gelişmiştir. Bakteriyemilerde Gram
pozitif bakterilerin daha yaygın olduğu görülmekle beraber Gram negatif
bakterilerde giderek artan çoğul direnç önem kazanmaktadır. HKHT hastalarında enfeksiyon hastalıklarını ve
tedavisini irdeleyen daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu sayede HKHT
hastalarında sağ kalım oranlarının iyileşmesi beklenmektedir.