Medyada Korku Kültürü Üzerine, Serhat Erdem, Editör, Lİteratürk Academia, Konya, ss.153-180, 2021
Çin Halk Cumhuriyeti’nde 2019 yılında ortaya çıkan ve oradan
da diğer dünya ülkelerine yayılan koronavirüs, kısa bir sürede
tüm dünyayı etkisi altına aldı. Geniş etki alanı ve yayılım
hızı sebebiyle, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization
- WHO) tarafından pandemik hastalık olarak tanımlanan koronavirüs
ve toplumsal alanda yarattığı korku sebebiyle, sosyal hayatta
birçok zorunlu değişim meydana geldi. Virüsün insandan
insana bulaşması ve hızlı yayılımından dolayı, sosyal mesafeyi
koruma gerekliliği, insanların sosyal izolasyon sürecine girerek
evlerine kapanmasına yol açtı. Sosyal mesafenin artması ile birlikte
kamusal alanda gerçekleştirilen birçok faaliyet dijital platformlara
taşındı. Bu bağlamda, sanal kamusal alan olarak tabir
edilebilecek internet platformunun, kamusal alanın işlevlerini
üstlendiği, internetin insanları topluluklar halinde eş zamanlı bir
araya toplama işlevini yerine getirdiği ve bu süreçte geleneksel
ve yüz yüze iletişim yöntemlerinin yerini çevirim içi iletişim ve aktivitelerin almaya başladığı görülmektedir. Eğitimden sağlığa,
sanattan gündelik yaşam pratiklerine kadar birçok faaliyetin hızla
dijital platformlara taşınması ve sanal olarak gerçekleştirilmesi,
birçok alışkanlığı değiştirerek, yeni bir süreci de başlatmış oldu.
Bir değerlendirme çalışması olan, bu çalışmanın amacı, kamusal
alanda gerçekleştirilen kültür sanat faaliyetlerinin pandemi sürecinde
dijital platformlara taşınmasıyla birlikte yaşanan değişim
ve yenilikleri tespit etmek ve değerlendirmektir. Bu amaçla, ilk
vakanın tespit edilmesinin ardından, 11 Mart 2020’de başlayan
koronavirüsle mücadele süreciyle beraber, kültür sanat etkinliklerinin
gerçekleştirilme şekilleri ve COVID-19’un bu faaliyetlere
etkisi, elde edilen veriler ışığında tematik olarak değerlendirilecektir.
COVID-19 pandemi sürecinin, kültür sanat alanında, etkinliklerin
gerçekleştirilme dolaşıma sokulma biçimlerinin adaptasyon
ve dönüşüm merkezli olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit,
uzun vadede kültür sanat alanına dair olumlu ve diğer yandan
olumsuz görüşlerin temsiliyetini taşımaktadır.