İstanbul İlinde Viral Meningoensefalit Ön Tanılı Çocuk Vakalarda Bir Yıllık Sürveyans; Çok Merkezli Prospektif Gözlemsel Çalışma


Creative Commons License

KABA Ö., HANÇERLİ TÖRÜN S., Sarı Yanartaş M., KARA E. M., SOMER A., KEPENEKLİ KADAYİFCİ E., ...Daha Fazla

13. ULUSAL ÇOCUK ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve BAĞIŞIKLAMA KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 26 Eylül - 04 Ekim 2020

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Ulusal bağışıklama programımızın gelişmesi sonucunda merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarına neden olan bakteriyel etkenlerin sıklığı azalmıştır. Meningoensefalit tanısı alan hastalarda ağırlıklı olarak viral etkenlerin saptandığı bilinmektedir. Bu çalışmada bir yıl süreyle meningoensefalit ön tanılı vakalarda etiyolojiyi tanımlayarak yerel sürveyansımıza ait veri eldesi hedeflenmiştir.

Materyal-Metod: İstanbul ilinde, Ağustos 2018 ile Ağustos 2019 tarihleri arasında, toplam sekiz üçüncü basamak niteliğindeki merkezden, viral meningoensefalit düşündürebilecek bilinen hastalığı olmayan 186 çocuk, aile onamının ardından çalışmaya alındı. Alınan beyin omurilik sıvısı(BOS) örneği, rutin tetkiklerin yanında polimeraz zincir reaksiyonu ile değerlendirildi. Bu çalışma. Türk Pediatri Kurumunu tarafından “Başlangıç AR-GE projeleri destekleme programı” çerçevesinde desteklenmiştir.

Bulgular: Yaş aralığı 1-216 ay arasında (ortalama 40,2±48,7) değişen hasta grubunda erkek kız oranı 1,24 idi. Çalışılan örneklerin %26,8’inde viral etken saptandı. Etkenlerden %24(n=12) oran ile Enterovirus ilk sırada yer alırken, bunu %22(n=11) oran ile Adenovirus ve yine %22(n=11) oran HHV tip 6(n=11) takip etti. Örneklerin geri kalanında ise sırasıyla HHV tip 7(%10, n=5), EBV(%6, n=3), CMV(%6, n=3), HSV tip 1(%6, n=3), Parvovirus(%4, n=2) ve VZV(%2, n=1) olarak saptandı. Bir hastada hem enterovirus hem de HHV 7 saptandı. BOS örneğinde viral ajan saptanamayan bir hastanın ise kan kültüründe meningokok üremesi oldu. Viral etken saptanan vakalarda en sık gözlenen semptomlar sırasıyla %78 ateş ve %46 oranıyla konvülziyondu. Başvuru değerlendirmesi sonrasında %11,2(n=21) oranında yoğun bakım izlemi gerektiği görüldü. Başvuru döneminde bakılan akut faz reaktanlarında (C reaktif protein) %57,5 oranında pozitiflik saptandı. Özgeçmişleri değerlendirilen hastaların %82,2(n=153) oranında bakanlık takvimine ve yaşlarına uygun olarak bağışıklandığı görüldü. Hastaların %48,6’sına sadece antibiyoterapi, %4’üne sadece antiviral ve %47,3’üne hem antibiyoterapi hem de antiviral tedavi uygulanmış. İnternazisyon ile yapılan takipleri sonrasında hastaların %94,6’sı şifa ile taburcu edildi. Mortalite ve sekel oranı sırasıyla %0 ve %3,7 olarak sonuçlandı.

Sonuç: Bu çalışma; ülkemiz nüfusunun %18,6’sını içerecek kadar yoğun bir popülasyonun yaşadığı İstanbul ilinde; bir yıllık süre zarfında seçilmiş hasta grubundaki viral sürveyansı ortaya koymuştur.

Giriş: Ulusal bağışıklama programımızın gelişmesi sonucunda merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarına neden olan

bakteriyel etkenlerin sıklığı azalmıştır. Meningoensefalit tanısı alan hastalarda ağırlıklı olarak viral etkenlerin

saptandığı bilinmektedir. Bu çalışmada bir yıl süreyle meningoensefalit ön tanılı vakalarda etiyolojiyi

tanımlayarak yerel sürveyansımıza ait veri eldesi hedeflenmiştir.

Materyal-Metod: İstanbul ilinde, Ağustos 2018 ile Ağustos 2019 tarihleri arasında, toplam sekiz üçüncü

basamak niteliğindeki merkezden, viral meningoensefalit düşündürebilecek bilinen hastalığı olmayan 186 çocuk,

aile onamının ardından çalışmaya alındı. Alınan beyin omurilik sıvısı(BOS) örneği, rutin tetkiklerin yanında

polimeraz zincir reaksiyonu ile değerlendirildi. Bu çalışma. Türk Pediatri Kurumunu tarafından “Başlangıç AR-GE

projeleri destekleme programı” çerçevesinde desteklenmiştir.

Bulgular: Yaş aralığı 1-216 ay arasında (ortalama 40,2±48,7) değişen hasta grubunda erkek kız oranı 1,24 idi.

Çalışılan örneklerin %26,8’inde viral etken saptandı. Etkenlerden %24(n=12) oran ile Enterovirus ilk sırada yer

alırken, bunu %22(n=11) oran ile Adenovirus ve yine %22(n=11) oran HHV tip 6(n=11) takip etti. Örneklerin

geri kalanında ise sırasıyla HHV tip 7(%10, n=5), EBV(%6, n=3), CMV(%6, n=3), HSV tip 1(%6, n=3),

Parvovirus(%4, n=2) ve VZV(%2, n=1) olarak saptandı. Bir hastada hem enterovirus hem de HHV 7 saptandı.

BOS örneğinde viral ajan saptanamayan bir hastanın ise kan kültüründe meningokok üremesi oldu. Viral etken

saptanan vakalarda en sık gözlenen semptomlar sırasıyla %78 ateş ve %46 oranıyla konvülziyondu. Başvuru

değerlendirmesi sonrasında %11,2(n=21) oranında yoğun bakım izlemi gerektiği görüldü. Başvuru döneminde

bakılan akut faz reaktanlarında (C reaktif protein) %57,5 oranında pozitiflik saptandı. Özgeçmişleri

değerlendirilen hastaların %82,2(n=153) oranında bakanlık takvimine ve yaşlarına uygun olarak bağışıklandığı

görüldü. Hastaların %48,6’sına sadece antibiyoterapi, %4’üne sadece antiviral ve %47,3’üne hem antibiyoterapi

hem de antiviral tedavi uygulanmış. İnternazisyon ile yapılan takipleri sonrasında hastaların %94,6’sı şifa ile

taburcu edildi. Mortalite ve sekel oranı sırasıyla %0 ve %3,7 olarak sonuçlandı.

Sonuç: Bu çalışma; ülkemiz nüfusunun %18,6’sını içerecek kadar yoğun bir popülasyonun yaşadığı İstanbul

ilinde; bir yıllık süre zarfında seçilmiş hasta grubundaki viral sürveyansı ortaya koymuştur.