Türkçede Üçüncü Kişide Kişi ve Sayı Özelliklerinin Onarım Tabanlı İncelenmesi


AYGÜNEŞ M.

JOURNAL OF TURKISH STUDIES, cilt.8, sa.4, ss.255-268, 2013 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 8 Sayı: 4
  • Basım Tarihi: 2013
  • Doi Numarası: 10.7827/turkishstudies.4966
  • Dergi Adı: JOURNAL OF TURKISH STUDIES
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.255-268
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sözdizim kuramında [kişi] ve [sayı] özelliklerinin demet özellikler biçiminde bulunduğunu belirten görüşe karşın (Chomsky, 1995, 2000, 2004), bu özelliklerin ayrık özellikler olduğunu öne süren görüşler de bulunmaktadır (Sigurðsson, 2004; Baker, 2008; Nevins, 2011, vd.). [kişi] ve [sayı] özellikleri arasındaki bu ayrımın yanı sıra, [kişi] özelliği içerisinde de bir hiyerarşik yapılanmanın bulunduğu, dillerarası görünüme bakıldığında, 1/2>3 biçiminde bir [kişi] hiyerarşisinin bulunduğu belirtilmektedir (Benveniste, 1966; Silverstein, 1985; Carminati, 2005; Bianchi, 2006). Bu çalışmada, Türkçede, üçüncü kişideki [kişi] ve [sayı] özelliklerinin ayrık özellikler olup olmadığının onarım stratejisi üzerinden belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, çalışmanın bulguları, Aygüneş (2012, 2013)’te yer alan verilerle bir araya getirilerek, ikinci bir analiz gerçekleştirilmiştir. Bu analizde, birinci kişi ile üçüncü kişi arasında kişi ve sayı kategorisinde onarım sürecine yansıyan farklılıkların belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada 70 katılımcı yer almıştır. Katılımcılara BelÖ (Belirleyici Öbeği) ile Zo başı (Zaman Başı) arasında kişi, sayı ve hem kişi hem sayı kategorilerinde birden uyumsuzluğun bulunduğu üç tümce biçimi sunulmuş ve katılımcılardan bu tümceleri onarmaları istenmiştir. Çalışma sonucunda, katılımcıların uyumsuzluk içeren tümceleri daha büyük oranda BelÖ’ye göre onardıkları ve onarım sürecine sözcük dizilişinin bir etkisinin bulunmadığı belirlenmiştir. Dahası, üçüncü kişide kişi ve sayı kategorilerindeki uyumsuzlukların onarımında farklılığın olduğu görülmüştür. Bu bulgu [kişi] ve [sayı] özelliklerinin ayrık özellikler olduğunu öne süren görüşlerle de uyumludur. Ayrıca bu çalışmanın verileri, Aygüneş (2012, 2013)’te yer alan verilerle bir araya getirildiğinde, birinci kişi ile üçüncü kişi arasında onarım sürecine yansıyan bir farklılığın olduğu, bu farklılığın ise, sayı kategorisinden kaynaklandığı belirlenmiştir. Birinci kişide sayı kategorisi BelÖ ve Zo başıyla benzer oranda etkileşime girerken, üçüncü kişide sayı kategorisinin daha büyük oranda BelÖ ile etkileşime girdiği görülmektedir. Bu durum, üçüncü kişinin özellikle sayı kategorisi açısından birinci kişiden farklılaştığını göstermektedir.