17. Türk Kolon Ve Rektum Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 9 - 13 Nisan 2019
Fekal İnkontinansın Tedavisinde Perkütan
Tibial Sinir Stimülasyonunun Farklı Uyarı
Protokollerindeki Etkinliği
Berke Şengün1
, İlker Özgür2
, Hızır Nuhoğlu1
, Onur Bayram1
,
Emre Özoran1
, Derya Uymaz1
, Gözde Türkmenoğlu1
,
Aslı Sezgen1
, Metin Keskin2
, Türker Bulut2
, Emre Balık1
,
Dursun Buğra1
1
Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul
2
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim
Dalı, İstanbul
Amaç:
Perkütan tibial sinir stimülasyonu (PTSS) ile sakral sinir
stimülasyonu, fekal inkontinans tedavisinde kullanılan
nöromodülatör birer yöntemdir. Bu çalışmada kliniklerimizde
uygulanan perkütan tibial sinir stimülasyonunun iki farklı
uyarı protokolündeki etkinliği karşılaştırılmıştır.
Gereç-Yöntem:
İki farklı tersiyer üniversite hastanesinde, Ocak 2015 –
Ocak 2019 tarihleri arasında fekal inkontinans şikâyeti ile
başvurmuş, kriterlere uygun görülerek sinir stimülasyonu
yapılmış 113 vaka çalışmaya dahil edildi. Hastalar, günaşırı
tedavi alanlar ve haftada bir tedavi alanlar olarak iki gruba
bölündü. Hastaların demografik bilgilerine ek olarak,
inkontinansa neden olan etiyolojileri, tedavi öncesi ve sonrası
6 aylık kısa dönem Wexner inkontinans skorları gibi değerleri
prospektif olarak kaydedildi ve retrospektif olarak incelendi.
SPSS 18 (IBM Corp. Armonk, NY) kullanılarak, t-test, chikare ve univaryant regresyon analizleri yapıldı. İstatistiksel
olarak anlamlılık p<0,05 olarak tanımlandı.
Bulgular:
Tibial sinir stimülasyonu tedavisine başlanılan 113 hastanın
19’u günaşırı tedavi alırken 94’ü haftada bir tedavi aldı.
Hastaların tamamı 10 seanslık tedavilerini tamamladı. Günaşırı
tedavi alan hastaların 13’ü (%68,4) kadın iken haftada bir
tedavi alanların 66’sı (%70,2) kadındı (p=0,876). Günaşırı
tedavi alanların yaş ortalaması 51,5 iken haftada 1 alanların
50,4’idi (p=0,815). Günaşırı tedavi alanların 12’si (%63,2)
anorektal cerrahi veya obstetrik, 7’si (%36,8) idiyopatik
etiyolojiye sahiptir. Haftada bir tedavi alanların 61’i (%64,9)
anorektal cerrahi veya obstetrik, 26’sı (%27,7) idiyopatik ve
7’si (%7,4) nörojenik etiyolojiye sahiptir. İki grup arasında
etiyolojik olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir (p=0,492).
Günaşırı tedavi alanların ortalama Wexner skorları 16,0’dan
8,7’ye gerilerken, haftada bir tedavi alanların ortalama skorları
14,2’den 7,8’e geriledi. İki protokol arasında tedavi etkinliği
açısından anlamlı bir fark bulunamadı (p=0,117).
Sonuç:
PTSS seçilmiş vakalarda hem inkontinans skorlarında iyileşme
hem de hayat kalitesinde artış sağlamaktadır. Düşük maliyet,
komplikasyon riskinin olmaması, yatış gerektirmemesi ve
kolay uygulama sayesinde gün geçtikçe daha çok hastada
tercih edilen bir yöntem olmaya başlamıştır. Günaşırı veya
haftada bir seans uygulama arasında etkinlik açısından anlamlı
bir fark gözlenmemiştir.