METRONİDAZOLLE İLİŞKİLİ PERİFERİK NÖROPATİ: İKİ OLGU SUNUMU


Creative Commons License

Korkut D.

KLİMİK 2022-Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi, Antalya, Türkiye, 9 - 12 Mart 2022, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

AMAÇ: Metronidazol protozoa ve anaerob bakterilere karşı kullanılan bir 5-nitroimidazol bileşiğidir. Genellikle iyi tolere edilir, yaygın istenmeyen etkileri karın ağrısı ve mide bulantısıdır. Ciddi ve nadir istenmeyen etkisi ise periferik ve merkezi sinir sistemi (MSS) toksisitesidir. Burada uzamış metronidazol kullanımına bağlı periferik nöropati gelişen iki olguyu sunuyoruz.

OLGU-1: Bilinen hastalığı olmayan 65 yaşındaki erkek, 6 aydır süren baş ağrısı sebebiyle tetkik edilirken HIV infeksiyonu tanısı kondu ve antiretroviral tedavisi başlandı. BOS incelemesinde Acanthamoeba spp. kistleri görülmesi üzerine amebik meningoensefalit tanısıyla intravenöz (İV) flukonazol+trimetoprim-sulfametoksazol (SXT)+metronidazol ve oral azitromisin başlandı. Bir ay İV tedaviyi takiben oral forma geçilip kombine şekilde devam edildi. Hastada 12. haftanın sonunda, bilateral ellerde ve ayaklarda uyuşma, hiperaljezi, derin tendon reflekslerinde azalma gelişmesi üzerine yapılan elektromiyografi (EMG)'de motor liflerin öncelikle etkilendiği, bulguların alt ekstremitede baskın olduğu primer aksonal tipte polinöropatiyle uyumlu bulgular saptandı. Diğer nedenler dışlanarak metronidazolle ilişkili periferik nöropati tanısıyla ilaç kesildi. 4 hafta sonra halen semptomları sebat eden hastanın takibi sürmekte.

OLGU-2: Bilinen hipertansiyonu olan 56 yaşında erkek hasta, 3 ay içinde gelişen konfüzyon tablosuyla getirildi. BOS’ta Acanthamoeba spp. kistleri görülmesi üzerine İV flukonazol+SXT+metronidazol ve oral azitromisin tedavisi başlandı. Tedavinin 70. gününde oral tedaviye geçildi ve ayaktan izleme devam edildi. 18. haftada hastada eldiven çorap tarzı his kaybı gelişti. Kranyal MR görüntülemede santral patoloji görülmedi. Takiplerine gelmeyen hasta; tedavinin 28. haftasında yakınmalarında artışla başvurdu ve metronidazolle ilişkili periferik nöropati tanısıyla ilaç kesildi. EMG yapılması planlanan hastanın takibi sürüyor.

İRDELEME: Metronidazolle ilişkili nöropatinin mekanizması aydınlatılamamıştır. Serbest radikallerin, ilacın metaboliti olarak açığa çıkması ve protein sentezini inhibe edip nöronlarda aksonal hasar oluşturması öne çıkan teoridir. Çoğu olguda ilaç kesilince semptomlar düzelirken, nadiren kalıcı hasar olabilir. Metronidazolle ilişkili periferik nöropatinin insidansı çok yüksek değildir, bir derlemede %0.25 olarak bildirilmiştir, ancak >4 hafta ve kümülatif doz olarak >42 gr alındığında daha yüksek insidans saptanmıştır. Bizim her iki olgumuzda da da semptomların 4.haftadan sonra ortaya çıkması bu veriyi desteklemektedir. Sunduğumuz olgularla uzun süreli metronidazol kullanımının, periferik polinöropatiye neden olabileceği vurgulanmıştır.