Köprü Köşklerine Bir Örnek: Edirne Mecidiye Köprüsü Kitabe ve Seyir Köşkü


Creative Commons License

Akçıl Harmankaya N. Ç.

SANAT TARIHI DERGISI, cilt.31, sa.2, ss.1517-1539, 2022 (ESCI)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 31 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2022
  • Doi Numarası: 10.29135/std.1146205
  • Dergi Adı: SANAT TARIHI DERGISI
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Emerging Sources Citation Index (ESCI), Scopus
  • Sayfa Sayıları: ss.1517-1539
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Osmanlı dönemi Edirne köprüleri arasında yer alan Mecidiye köprüsü çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Kent merkezini Karaağaç’a bağlayan bu köprü Meriç nehri üzerinde yer almakta olup kaynaklarda “Meriç, Mahmudiye, Yeni, Dış, İkinci, Sultan Mecid ve Mecidiye Köprüsü” gibi pek çok farklı isimlerle de anılmaktadır. Önceleri ahşap olan köprü, Sultan Abdülmecit tarafından 1842-1847 yılları arasında inşa edilmiş olup mimarı belli değildir. Köprünün ortasında, çıkma yapan mermer bir kitabe köşkü bulunmaktadır. Karşısında ise seyir köşkü şeklinde mermer bir balkon yer almaktadır. Köprünün inşa kitabesini üzerinde taşıyan kitabe köşkü mimari ve süsleme özellikleri bakımından çok önemlidir. Köşkün alınlık cephesinde ve iki yan yüzünde, 19. yüzyıl Ampir dönem taş süsleme öğeleri görülmektedir. II. Mahmud ve oğlu Sultan Abdülmecid döneminin bir saltanat modası haline gelen bu süsleme unsurları dönemin zevkini yansıtması bakımından oldukça dikkat çekicidir. Köşkün bir diğer önemli özelliği ise tonoz üst örtünün iç yüzünün, Batılılaşma dönemine ait duvar resimleriyle bezeli olmasıdır. Genellikle saray, konak, yalı, cami, türbe, şadırvan ve tekke gibi yapılarda görülen duvar resimlerinin örnekleri ilk kez bir köprü kitabe köşkü gibi farklı bir yapıda daha karşımıza çıkmış olmaktadır.

Bu çalışma kapsamında söz konusu köprünün, köşkleri ise işlev ve mimarileri bakımından tanıtılarak, benzer köprü köşkleri ile karşılaştırılacaktır. Kitabe köşkünün ise ilk kez süsleme özellikleri üzerinde detaylı bir şekilde durulacaktır. Özellikle Barok ve Ampir cephe süslemeleri ile tonozlu üst örtüsü içinde yer alan duvar resimleri tanımlanarak benzer örnekler ile karşılaştırılacaktır. Daha önce köprü kitabe köşklerine ilişkin genel bir çalışma dışında detaylı bir araştırma bulunmaması bu çalışmayı özel ve gerekli kılmaktadır.

Edirne, the capital of the Ottoman State for a long time, was established on the slopes of an undulating terrain that bound the fertile plain where the rivers Arda and Tunca merge with the river Meric. Thirteen bridges were built over mentioned rivers as an extension of the roads in the city, which was the gate of the Ottoman to the Balkans and Europe.

Meriç/Mecidiye Bridge, which has a special place among the Edirne bridges of the Ottoman period, constitutes the subject of our study. The bridge that connects Edirne city center to Karaağac is over the river Meric and is also known by different names as "Meric, Mahmudiye, Yeni, Dış, İkinci, Demirtaş, Sultan Mecid,  Sultan Abdülmecid and Mecidiye Koprusu". The bridge was built by his son Sultan Abdülmecit in between 1842-1847 (H.1258-1263) and its architect is unknown. In the middle of the bridge there is a marble inscription pavilion and on the opposite side of this, a marble balcony in the form of a observation pavilion is located. This pavilion that carries the inscription of the bridge, has not been studied sufficiently before and has a separate importance in terms of architectural and ornamental features. Another important feature of the pavilion is that the inner face of the vaulted top cover is embellished with mural paintings that belong to the westernization period. The mural paintings generally seen in buildings such as palaces, mansions, waterside mansions, mosques, tombs, fountains and lodges, are first encountered in a different structure such a bridge inscription pavilion.

Within the scope of this study, the historical and architectural features of the bridge will be briefly examined. The pavilions of the bridge will be introduced in terms of their functions and architectural features and compared with similar examples. The ornaments of the inscription pavilion will be emphasized in detail for the first time. Especially empirical facade ornaments and paintings of the inner face of vaulted top cover will be defined and compared with similar examples. The absence of a detailed study other than a general study on inscription pavilions of bridges makes this study special and necessary.