İlliberalizm ve popülizm günümüz siyaset anlayışının en önemli niteliklerini oluşturmaktadır. Demokrasinin siyasal seçimler boyutuna indirgendiği bir ortamda, iktidarı kolaylıkla elde etmenin yolu illiberal ve popülist söylem ve araçları kullanmaktan geçmektedir. Bu durum demokrasinin özünde nasıl bir siyasal sistemi ifade ettiğini tartışmalı hale getirmekte, şekilsel olarak demokratik görünüme sahip ancak özünde otoriter olarak işleyen siyasal sistemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Günümüzde siyasal alanı domine eden popülizm çoğunlukla eklemlendiği ideoloji ile karakterize edilmekte, bazı durumlarda hibrid bir görünüm kazanmakta hem sağ hem de sol tabanlı söylemleri kullanmaktadır. Güney Kore örneğinde de popülizmin hibrid niteliği ve illiberal söylemler açıkça görülmektedir. Güney Kore bağlamına odaklanan bu çalışmada illiberal demokrasi ile popülist siyasete dair pratiklerin nasıl ortaya çıktığı çeşitli somut örnekler üzerinden ele alınmaktadır. Ağırlıklı olarak ekonomi odaklı söylemlerin vurgulandığı, yürütme erkinin hakimiyetinde ve popülist temalarda ön plana çıkan siyaset tarzının Güney Kore bağlamında kendine yer bulduğu anlaşılmaktadır. Asya’nın liberal demokrasisi olarak nitelenmesine rağmen Güney Kore’de otoriter eğilimlerin yer aldığı ve popülizmin hem sağ hem de sol tabanlı görünümlerinin yansıma alanı bulduğu görülmektedir.
Illiberalism and populism are the most important characteristics of today’s understanding of politics. In an environment where democracy is reduced to political elections, the easy way to gain political power is to use illiberal and populist discourses and instruments. This situation makes it controversial what kind of political system democracy is and it leads to the emergence of political systems that appear democratic in form but authoritarian in practice. The populism that dominates the political sphere today is often characterised by the ideology it is articulated. In some cases, it takes on a hybrid appearance adopting both right and left-wing discourses. In the case of South Korea, the hybrid nature of populism and illiberal discourse is apparent. This study focuses on the South Korean context and uses various examples to examine how illiberal democracy and populist political practices are reflected. In the South Korean context, a mode of politics in which economy-oriented discourses are emphasized, executive power is dominant and populist themes are prominent stands out. Despite being characterised as Asia's liberal democracy, it is argued that South Korean politics exhibits authoritarian tendencies and both right- wing and left-wing manifestations of populism.