Biyo-Jeomorfolojik Ekosistemler Olarak Türkiye’nin Kıyı Kumullarına Bitki Coğrafyası Açısından Bakış -A Perspective of Plant Geography on Turkey’s Coastal Dunes as Bio-Geomorphological Ecosystems


Avcı M.

İstanbul’un Jeolojisi Sempozyumu-6, İstanbul, Türkiye, 14 - 15 Aralık 2023, ss.31-36

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.31-36
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet


Nüfus artışı, turizm faaliyetleri, spor etkinlikleri, diğer ekonomik faaliyetler ile küresel iklim değişikliği gibi birçok bileşenin yol açtığı baskılar, küresel ölçekte kumul ekosistemleri için benzeri görülmemiş tehditler oluşturmakta ve bazen kumul alanları büyük değişimlere uğramakta bazen de büyük ölçüde kaybedilmektedir. Özellikle iklim değişiminin kıyı kumul ekosistemleri üzerinde oldukça etkileyici, yaygın ve uzun süreli sonuçlara yol açacağı da tahmin edilmekte, deniz seviyesindeki yükselmelerin kıyı sıkışması ve habitat daralmalarını arttıracağı, fırtına yoğunluğu ve sıklığının ise muhtemelen karşılaşılan en büyük zorluklar olacağı da ifade edilmektedir. Ekosistemler olarak kıyı kumulları çeşitli önemli rollere sahiptir. Deniz ve karalar arasında geçiş sahaları olan kıyı kumul alanlarının bitki örtüsü, diğer alanlardan oldukça farklıdır. Bu farkı yaratan bir yetişme ortamı olarak kumulların özellikleridir. Kıyı kumulları üzerinde, topoğrafyanın şekillenmesinde rol oynayan ve “ekosistem mühendisleri” olarak da ifade edilen kumul bitkilerinden bazıları, kumu tutma ve bağlama yeteneklerine sahip olacak şekilde uyarlanmış öncü türlerdir ve bunlar morfolojik özelliklerin gelişimine katkıda bulunur. Türkiye’de kıyı kumulları, 8333 km olan kıyıların yaklaşık % 12,2’sini oluşturur. Kıyı kumullarının büyük kısmı (yaklaşık % 41’i) Karadeniz kıyılarında yer alır. Türkiye kıyılarındaki bu kumul alanları kesintisiz uzanmazlar, parçalı bir dağılış gösterirler. Deniz kıyısından iç kesimlere doğru geniş alanlar kaplayan kıyı kumullarında çeşitli kumul bitki zonları ayırt edilebilir. Kıyı kumullarının bitki örtüsü içinde nesli tehlike altında kabul edilen türlerin de yer aldığı çok sayıda nadir ve endemik bitki taksonu yayılış alanı bulur. Bu doğal ekosistemlerin en az zararla, gelecek nesillere aktarılması önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Kumul bitkileri, psammofitler, Anadolu kıyıları, Türkiye florası, kumul şekilleri.

Keywords: Dune plants, psammophytes, Anatolian coasts, Turkish flora, dune forms.

Population growth, tourism activities, sports events, economic activities and global climate change create unprecedented pressures on coastal dune ecosystems at a global scale, leading to significant changes or even substantial losses in dune areas. Particularly, the impacts of climate change on coastal dune ecosystems are predicted to be highly influential, widespread, and long-lasting. It is also suggested that rising sea levels will increase coastal squeeze and habitat reductions, while storm intensity and frequency will likely pose the most significant challenges. Coastal dunes play various crucial roles as ecosystems. The vegetation of coastal dune areas, which are transitional zones between the sea and land, is quite distinct from other areas due to the characteristics of the dunes as a habitat. Some of the dune plants, also known as "ecosystem engineers," play a role in shaping the topography and contribute to the development of morphological features by adapting to sand retention and binding abilities. In Turkey, coastal dunes make up approximately 12.2% of the 8333 km-long coastline. The majority of coastal dunes (approximately 41%) are located along the Black Sea coast. These dune areas on the Turkish coasts do not extend continuously, but have a fragmented distribution. In the coastal dunes that cover extensive areas from the seashore towards the inland, various dune plant zones can be distinguished. Within the vegetation of coastal dunes, numerous rare and endemic plant taxa, including species considered endangered, have a distribution area. It is crucial to preserve these natural ecosystems for the future generations.