Adrenal Adenomlu Hastalarda Frank İşaretinin Varlığı ile Kardiyometabolik Risk Arasındaki İlişki


Creative Commons License

Doğan E. E., Rasulova N., Bayramova F., Hacişahinoğulları H., Yenidünya Yalın G., Soyluk Selçukbiricik Ö., ...Daha Fazla

ENDOKURS 7 Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu, Bursa, Türkiye, 26 - 29 Ekim 2023, ss.39-41

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Bursa
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.39-41
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç:Adrenalkitlelerinönemlikısmındakardiyovaskülerolayvemortaliteriskindeartışgösterilmiştir.Otonom kortizol salınımında hipertansiyon (HT), bozulmuş glukoz toleransı, diabetes mellitus (DM), hepatosteatoz, tromboemboli gibi komplikasyonlarda artış olmakla birlikte ana vasküler değişiklik aterosklerozdur. Frank işareti, kulak memesi boyunca eğik olarak uzanan diyagonal kırışıklıktır ve aterosklerotik hastalıklarla ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmada non-fonksiyonel adrenal adenomlar ve otonom kortizol salınımı gösteren adrenal adenomlarda Frank işaretinin kardiyometabolik riski öngörmedeki yerini belirlemeyi amaçladık.

Yöntem: Kliniğimizde non-fonksiyonel adrenal adenom (grup 1; n=30) ve otonom kortizol salınımı gösteren adrenal adenom (grup 2; n=34) nedeniyle izlenmekte olan hastalar dahil edilmiştir. Hastalara ait klinik ve demografik özellikler (yaş, tanı yaşı, cinsiyet, sigara/alkol kullanımı, DM, HT, kardiyovasküler hastalık (KVH), serebrovasküler hastalık(SVH), periferik arteriyel hastalık(PAH) öyküleri) dosya kayıtlarından elde edilmiştir. Hastalar son vizitlerinde Frank işareti açısından değerlendirilmiş, vücut kitle indeksi(VKİ), boyun çevresi, bel çevresi, kalça çevresi, sistolik/diyastolik kan basınçları kaydedilerek, karotis intima-media kalınlığı (KIMK) ultrasonografik olarak ölçülmüştür. Adrenal kitle çapı, HbA1c, lipid profili, DHEA-S, 1 mg deksametazon süpresyon testi sonuçları retrospektif olarak dosya kayıtlarından alınmıştır.

Bulgular: Her iki grup arasında yaş, tanı yaşı, cinsiyet, sigara/alkol kullanımı, DM, HT, SVH, PAH öyküleri, VKİ, boyun/bel ve kalça çevresi, sistolik/diyastolik kan basıncı, kitle boyutu, HbA1c, LDL- kolesterol, HDL- kolesterol, trigliserid düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Frank işareti varlığı (%40 ve %64, p<0,05) ve KVH oranı (%3 ve %20, p<0,05) grup 2’de grup 1’e göre daha yüksekti. Grup 1’deki hastalardan Frank işareti pozitif olanlarda yaş, tanı yaşı daha ileri, bel çevresi daha geniş, HbA1c düzeyi daha yüksekti (sırasıyla p=.040, p=.021, p=.009, p=.035) (Tablo-2).Grup 2’de Frank işareti pozitif olanlarda ise yaş istatistiksel olarak daha ileri, trigliserid ve 1 mg DST sonrası kortizol düzeyleri daha yüksek ve KIMK>10 mm olan hasta sayısı daha fazlaydı. (sırasıyla p=.047, p=.028, p=.012, p=.034) (Tablo-3). KVH öyküsü ile KIMK (p=.005, r=.972) ve Frank işareti varlığı arasında (p=.012, r=.924), Frank işareti varlığı ile KIMK arasında anlamlı pozitif korelasyon tespit edildi (p=.038, r=.260).

Sonuç: Çalışmamızda Frank işaretinin varlığının; daha ileri yaş, yüksek HbA1c düzeyleri, artmış kortizol düzeyleri ve diğer kardiyometabolik risk faktörleri ile ilişkili olabileceğini gözlemledik. İster non fonksiyonel bir adenom olsun isterse de otonom kortizol salınımı olan bir adenom olsun kardiyometabolik riski öngörmede, uygulanabilirliği ve kolay yorumlanabilirliği nedeniyle, Frank işaretinin fizik muayenenin bir parçası olarak değerlendirilebileceğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Adrenal adenom, Kardiyometabolik risk, Karotis İntima Media Kalınlığı, Frank İşareti