FRONTOPARIETAL BÖLGEDE ŞIŞLIK VE EŞLIK EDEN ENOFTALMUS: NADIR BIR NON-HODGKIN LENFOMA VAKASI


Alayoğlu V. E., Çetinkaya Y., Özkan A., Sönmez S., Çomoğlu Ş.

45. TÜRK ULUSAL KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ, Girne, Cyprus (Kktc), 23 - 27 October 2024, vol.1, no.1, pp.310-311, (Full Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • Volume: 1
  • City: Girne
  • Country: Cyprus (Kktc)
  • Page Numbers: pp.310-311
  • Istanbul University Affiliated: Yes

Abstract

AMAÇ:

Ekstranodal lenfoma; palatin tonsiller, tiroid gland, parotid gland, nazal kavite ve paranazal sinüsler gibi çeşitli baş boyun bölgelerinde görülebilmekle birlikte lenfomanın bu bölgedeki cilt altı yumuşak doku yerleşimi oldukça nadirdir. Bu vaka sunumuyla baş boyun bölgesinde görülen cilt altı yerleşimli lezyonların ayırıcı tanısında primer lenfoproliferatif hastalıkların da göz önünde bulundurulması amaçlanmıştır.

OLGUNUN ÖZELLİKLERİ:

Lenfoma, baş boyun bölgesi malinitelerinin yaklaşık %5 ile %15’ini oluşturur ve epitelyal malinitelerin ardından bu bölgede en sık görülen ikinci primer malinitedir. Diffüz büyük B hücreli lenfoma, non-Hodgkin lenfomanın en sık görülen alt tipidir.
Bu çalışmada kliniğimize son 4-5 aydır olan sol frontotemporal bölgede cilt altında 3,5 cm çapında sert kıvamlı ağrılı şişlik ve sol gözde enoftalmus bulgularıyla tarafımıza başvuran 70 yaşında kadın hasta sunuldu.
MR görüntülemesiyle tümör konseyinde değerlendirilen hastadan lenfoma ön tanısıyla genel anestezi altında biyopsi alındı. İmmünohistokimyasal çalışma sonucu Diffüz büyük B hücreli lenfoma, germinal merkez hücre fenotipi ile uyumlu bulunan hasta uygun tedavi için hematoloji bölümüne yönlendirildi.

TEDAVİ VE PROGNOZ:

Hematoloji bölümüne yönlendirilen hastaya 6 kür kemoterapi uygulandı, tedavi bitiminin 1. ayında çekilen PET'te rezidü şüphesi olan hasta tarafımıza yönlendirildi, fizik muayenesinde sol frontotemporal bölgede 2 cm çapında üzeri nekroze krutlu lezyon görülmesi üzerine tümör konseyinde değerlendirilerek tekrar geniş insizyonel biyopsi alındı. Patoloji sonucu nekroz, iltihabi infiltrasyon olarak raporlanan hasta multidisipliner tümör konseyinde değerlendirildi, rezidü hastalık lehine bulgu izlenmedi. Hastanın medikal onkoloji ve hematoloji bölümü tarafından takipleri devam etmektedir.

YORUM:

Baş boyun bölgesinde görülen lezyonlar için çok sayıda ayırıcı tanı bulunmaktadır. Detaylı baş boyun muayenesi, gerekli görüntüleme modalitelerinin kullanımı ve multidisipliner bir yaklaşımla doğru tanıya ulaşmak, tedavinin başarısını beraberinde getirecektir.