AKUT PERİKORONİTİSTE ANTİBİYOTİK TEDAVİSİNİN TÜKÜRÜK MİKROBİYOTA PROFİLİNE ETKİSİ


Sever Kaya D., Kurt M., Kurt H., Altındiş M., Saka B.

ULUSLARARASI 3.DENTAL ORAL ENFEKSİYONLAR (3.DOİNF) ve 2.AĞIZ MİKROBİYOTASI KONGRESİ, Sakarya, Türkiye, 6 - 08 Ekim 2023, ss.141-142

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Sakarya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.141-142
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Perikoronitis, molar dişlerin etrafındaki yumuşak dokularda gelişen enfeksiyon tablosudur. Perikoronitisle ilişkili mikrobiyal kompozisyon konusunda daha önceki çalışmaların sonuçları birbirinden farklılıklar göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, akut perikoronitisde antibiyotik tedavisinin oral mikrobiyotaya etkisini araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Çalışmaya, perikoronitis tanısı alan ve sistemik antibiyotik tedavisi verilen yetişkin sağlıklı bir kadın birey (n=1) dahil edildi. Hastadan yazılı onam alındı. Antibiyotik tedavisi 2x1000 mg/gün (amoksisilin (875 mg) ve klavulanik asit (125 mg) olacak şekilde 5 gün uygulandı. Hastadan antibiyotik kullanımı öncesinde (0. gün), antibiyotik kullanım sürecinde (1., 2., 3. 4. ve 5. günler) ve sonrasında (tedavinin tamamlanmasından sonraki 1., 2., 3., 10. ve 25. günler) “pasif tükürme” yöntemiyle tükürük örnekleri toplandı. Örneklerin DNA izolasyonu (QIAamp PowerFecal Pro DNA Kit) ve kütüphane hazırlığı İ.T.F. Klinik Nütrisyon ve Mikrobiyota Araştırma Laboratuvarı’nda gerçekleştirildi. 16S rRNA genlerinin V3-V4 bölgeleri Ilumina Miseq sisteminde çift-sonlu dizileme yöntemi kullanılarak dizilendi. Ham datanın biyoinformatik analizleri QIIME2 yazılımıyla gerçekleştirildi. Tükürük örneklerinin mikrobiyal kompozisyonunda 13 filum tespit edildi. En baskın filum Firmicutes idi ve antibiyotik kullanımı boyunca bolluğu azalmıştı. Diğer baskın filumlar Bacteroidota, Actinobacteriota, Proteobacteria ve Fusobacteriota idi. Tüm örneklerin mikrobiyal kompozisyonunda 84 cins bulunmaktaydı ve en baskın cins Streptococcus idi. Tüm örneklerin ortak çekirdek mikrobiyotasında 14 cins tespit edildi. Çekirdek mikrobiyota üyelerinden Streptococcus ve Gemella cinslerinin bolluğu tedavi sürecinde azalırken, tedavi uygulanan dönemdeki örneklerin çekirdek mikrobiyotasına özgü Capnocytophaga cinsinin ise bolluğu arttı. Fusobacterium ortak çekirdek mikrobiyota üyelerinden biri olmamakla birlikte bolluğu tüm örneklerde düşüktü (≤% 2,06). Sonuç: Tedavi ve tedavi sonrası dönemde yapılan örneklemelerden elde edilen veriler sonucunda çekirdek mikrobiyotanın bu süreçte yüksek varyasyon gösterdiği ve stabil bir çekirdek mikrobiyota kompozisyon yapısının oluşmadığı saptanmıştır. Perikoronitis tedavisinde antibiyotik kullanımının mikrobiyal profilde önemli değişikliklerle ilişkili olduğu görülmüştür. Perikoronitis, antibiyotik ve oral mikrobiyota arasındaki kompleks ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi için çok sayıda hastanın dahil edildiği ve örneklerin ağzın farklı bölgelerinden alındığı kapsamlı ve kontrollü çalışmalar yapılmalıdır.