CUKUROVA 7TH INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE, Adana, Türkiye, 7 - 08 Eylül 2021, ss.191-193
Kadınların çoğunda yumurtalık kanseri tanısı, erken evrede asemptomatik olması ve yeterli
erken teşhis tarama yöntemlerinin bulunmaması sebebiyle ileri evrede tanı almaktadır.
Yumurtalık kanserinin erken tanısı, tedavisi ve takibi için hastalığın moleküler patogenezinin
açıklanması gerekmektedir. Bu sayede yeni biyolojik belirteçlere gereksinim duyulmaktadır.
MikroRNA'lar, post-transkripsiyonel seviyede gen ekspresyonunu düzenleyen küçük (18-25
nükelotid uzunluğunda) kodlayıcı olmayan RNA molekülü sınıfıdır. miRNA’ların
onkogenezde hücre çoğalmasını, hücre farklılaşmasını ve onkogen veya tümör baskılayıcı
olarak apoptozu düzenleyerek çok önemli bir işlevleri olduğu bilinmektedir. Yumurtalık
kanseri oluşumunda çok sayıda miRNA’nın değişiklik gösterdiği bildirilmiş ve bu genlerin
bazılarının tanı, prognoz ve tedavi için ideal hedefler olabileceği gösterilmiştir. Çalışmada
yumurtalık kanserinde önemli olduğu saptanan miRNA’lar arasından seçilen miR-27a-3p’nin ekspresyon düzeyi, yumurtalık kanserli hastalarda ve sağlıklı kişilerin periferik kanında araştırıldı. RT-PCR tekniği kullanılarak yapılan ekspresyon analizi SPSS v21.0 programı
kullanılarak istatiksel olarak değerlendirildi. Mann-WhitneyU testi sonucunda sağlıklı
kontroller ile yumurtalık kanserli hasta grupları arasında miR-27a-3p ekspresyonu açısından
belirgin bir farkın olduğu saptandı. Yumurtalık kanseri hastalarında kontrol grubuna göre
miR-27a-3p ekspresyonunun 1,95 kat arttığı ve istatistiksel açıdan anlamlı (p<0,05) olduğu
görüldü. Literatürde, miR-27a-3p’nin yumurtalık kanseri dahil birçok kanser türünün doku ve
hücrelerinde aşırı eksprese edildiği bildirilmiş olmakla beraber, yumurtalık kanserli hastaların
periferik dolaşımda miR-27a-3p seviyesindeki artış ilk kez bu çalışma ile gösterilmiştir.
Çalışmamızda ilave olarak miR-27a-3p molekülünün yumurtalık kanseri için biyolojik
belirteç olma potansiyeli yapılan ROC analizi ile de kanıtlanmıştır. Özetle, periferik
dolaşımdaki miR-23a-3p’nin yüksek ekpresyonunun yumurtalık kanserinin erken tanısında
tedavinin izlenmesinde hatta yumurtalık kanseri için terapötik bir hedef olarak
kullanılabileceğini düşündürmektedir.