Kuanşi İm Pusar’da Birleşik Fiil Kuruluşları


Creative Commons License

Temel Alemdar E.

Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, cilt.4, sa.2, ss.337-358, 2019 (Hakemli Dergi)

Özet

Orta Asya Türk tarihinde Köktürklerden sonra bağımsızlıklarını kazanıp tarih sahnesine çıkan devlet, Uygurlar (M 744-840) olmuştur. Uygurlar, Ötüken merkezindeki bu hâkimiyetini yaklaşık yüz yıl devam ettirdikten sonra Kırgızların yenilgisine uğramış ve farklı şehirlere göç etmek zorunda kalmışlardır. Uygurların bir kısmı Doğu Türkistan’a bir kısmı Kansu bölgesine gitmiş ve burada konar-göçer yaşamı terk ederek yerleşik yaşam tarzına geçmişlerdir. Zaman içerisinde farklı inanç sistemlerini benimsemiş olan Uygurlar, bu inanç çevrelerine ait pek çok eser ortaya koymuşlardır. Hem yerleşik yaşamın hem de farklı inanç ve kültür çevrelerinin kazandırdığı yeni kavramları karşılamak üzere Eski Uygur Türkçesinde sözcük türetme ve birleştirme faaliyetleri başlamıştır

Bu makalede de Eski Uygur Türkçesi dönemi Buddhist çevre metinlerinden olan ve sudur türünde kaleme alınmış Asîl Dinin Nilüfer Çiçeği anlamına gelen eserin 25. bölümünde yer alan Kuanşi İm Pusar adlı metin, Eski Uygur Türkçesi dönemi “sözcük birleştirme” faaliyetleri bağlamında, birleşik fiil yapıları açısından ele alınacak ve bu birleşik fiiller, kuruluş şekillerine göre tasnif edilecektir.

Bu çalışmada, Şinasi Tekin’in Eski Uygur Türkçesine ait dört nüshasını karşılaştırmak suretiyle ele aldığı ve Atatürk Üniversitesi yayınlarından 1960 yılında neşredilmiş olan Uygurca Metinler I Kuanşi İm Pusar (Ses İşiten İlah) adlı eseri esas alınacaktır.

Bazen şekil bazen de anlam itibarıyla ilk defa Eski Uygur Türkçesi döneminde karşımıza çıkan bu birleşik fiiller, söz varlığını güçlendiren ve zenginleştiren yapılar olmakla birlikte Türk dilinin gelişim sürecini ortaya koyan önemli ve belirleyici göstergelerdendir.

Anahtar kelimeler: Söz varlığı, sözdizimi, birleşik fiiller, Eski Uygur Türkçesi, Kuanşi İm Pusar.

Uighurs (A.D 744-840) followed Kokturks among those who gained their independence and showed up in the course of Central Asian Turkic History. Uighurs, at the end of their about-100-year rule that was based in Otuken, were defeated by Kyrgyzs and forced to migrate into various cities. One branch of them headed toward Eastern Turkistan, some of them were settled in Kansu region and gradually embraced sedentary lifestyle thereby giving up on migrant-settler way. In the course of time Uighurs, having adopted a variety of new faiths, produced a lot of works related to those belief systems. As a consequence of a rising need that is stemmed from their cultural transition and the new concepts that are brought about by it, they started deriving new words and forming compounds out of them within Old Uighur Turkish.

In this article, we will examine one of the Buddhist peritexts in Old Uighur Turkish; the text titled Kuanşi İm Pusar which is in the 25th chapter of the work, named as Asil Dinin Nilüfer Çiçeği (The Lotus of the Noble Faith) written in sudur genre, in the context of the derivation of compound words in the Old Uighur Turkish period, the structures of compound verbs; and they will be classified by their types of composition.

This article, on a large scale, is predicated upon Şinasi Tekin’s work that was produced in accordance with a comparative study of four copies in Old Uighur Turkish and titled Uygurca Metinler I (The Texts in Uighur Turkish) Kuanşi İm Pusar (Ses İşiten Allah - Allah Who Hears) that is emitted in the year 1960 at Atatürk University.

Having come forward either in terms of structure or meaning for the first time in the Old Uighur Turkish period, those compound verbs are such elements of language that enrich and strengthen the vocabulary of the Turkish language, along with being signifiers of its historical development.

Keywords: Vocabulary, syntax, compound verbs, Old Uighur Turkish, Kuanşi Im Pusar.