Formation and Differentiation of the Cerebrovascular System


Kiliç M. A.

in: Çocukluk Çağında İnme, Prof. Dr. Nur AYDINLI,Doç. Dr. Tuğçe AKSU UZUNHAN, Editor, Türkiye Klinikleri Yayınevi, Ankara, pp.1-4, 2021

  • Publication Type: Book Chapter / Chapter Vocational Book
  • Publication Date: 2021
  • Publisher: Türkiye Klinikleri Yayınevi
  • City: Ankara
  • Page Numbers: pp.1-4
  • Editors: Prof. Dr. Nur AYDINLI,Doç. Dr. Tuğçe AKSU UZUNHAN, Editor
  • Istanbul University Affiliated: Yes

Abstract

The development of the cerebrovascular system is a highly dynamic process. Both cerebral

angiogenesis and the formation of the blood-brain barrier require the guidance of factors such as various

growth factors and micro RNA and the precision balance of intracellular signaling pathways and

gene expression. The developmental physiology of the cerebrovascular system has an important role in

understanding the mechanism of cerebrovascular diseases. Disruption of blood-brain barrier function

during processes such as stroke, multiple sclerosis, and neurodegenerative diseases is the main mechanism

in the pathology and progression of these diseases. As these mechanisms will be better understood

with studies in this field, more effective approaches will be possible in the clinical management of cerebrovascular

disorders.

Serebrovasküler sistemin gelişimi oldukça dinamik bir süre.tir. Hem serebral anjiyogenez hem

de kan beyin bariyerinin oluşumu; çeşitli büyüme faktörleri ve mikro RNA gibi faktörlerin kılavuzluğunu

ve hücre içi sinyal yolları ile gen ekspresyonunun hassas dengesini gerektirir. Serebrovasküler sistemin

gelişimsel fizyolojisi serebrovasküler hastalıkların mekanizmasını anlamada önemli bir role sahiptir. Örneğin

inme, multiple skleroz ve nörodejeneratif hastalıklar gibi süre.ler sırasında kan beyin bariyeri

fonksiyonunun bozulması, bu hastalıkların patolojisindeki ve progresyonundaki ana mekanizmayı oluşturur.

Bu alanda yapılacak çalışmalarla bu mekanizmalar anlaşılır hale geldikçe serebrovasküler bozuklukların

klinik yönetiminde daha farklı yaklaşımlar mümkün olabilecektir.