International Scientific Researches Congress, Mardin, Türkiye, 9 - 13 Mayıs 2018, ss.470
Çalışmamızda, Ermeni taşra edebiyatının son temsilcilerinden Mıgırdiç Margosyan‟ın
öykülerindeki çok kültürlülük söylem çözümlemesi kapsamında incelenecektir. Metinlerin
anlamsal yapılarının gün yüzüne çıkarılmasında metnin söylemsel boyutunun ortaya
konulması yaygın olarak kullanılan bir inceleme yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Söylem kavramını açıklamak gerekirse, söylemin salt bir dil dizgesi değil, kişilerin belirli
uzamsal ve süremsel bağlamda gerçekleştirdikleri ifadeleri, düşünceleri içeren karmaşık bir
yapı olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle, bu çalışmada söylem çözümlemesinin sunduğu
çözümleme modelleri doğrultusunda, Margosyan‟ın öykülerindeki çok kültürlü yapının
söylem düzeyinde nasıl var olduğu saptanacaktır. Margosyan‟ın Mardin‟e komşu il olan
Diyarbakır konulu öykülerinden hareketle, yazarın Diyarbakır‟ı, o yörede yaşayan insanların
yaşam tarzı ve geleneklerini nasıl dile getirdiğini, Türk, Kürt, Ermeni, Süryani, Rum ve
Yahudi gibi farklı kültürlerden olan bu insanların birbirleriyle olan iletiĢimini nasıl
kurguladığını ortaya koymaya çalışacağız. Makro ve miko düzey olmak üzere iki düzeyde
inceleyeceğimiz bütüncemiz, Margosyan‟ın “Biletimiz İstanbul‟a Kesildi” ve “Söyle Margos
Nerelisen” başlıklı öykü derlemelerinden seçtiğimiz beş öykü ile sınırlandırılmıştır.
In our study, traces of multiculturalism in the stories of Mıgırdiç Margosyan, one of
the last representatives of Armenian rural literature, will be tracked down within the scope of
discourse analysis. In order to illuminate the semantic structures of texts, revealing the
discursive dimension of a text has been observed as a common analysis method. If we need to
explain the notion of discourse, we can say that the discourse is not a mere language, but a
complex structure that includes thoughts, expressions that people perform in a certain spatial
and temporal context. Similarly, in accordance with the analytical methods presented by
discourse analysis, the existence of the multicultural structure will be determined in discursive
level in the stories of Margosyan. We will try to illuminate how Margosyan builds the
relationship between people from different cultures so as to say Turks, Kurds, Armenians,
Assyrians, Greeks, and Jews with regards to the stories of the author on Diyarbakır, a
neighboring city of Mardin. Our corpus, which we will scrutinize in two different levels i.e.
macro and micro, will be limited with five short stories selected from the books named
“Biletimiz Ġstanbul‟a Kesildi” and “Söyle Margos Nerelisen” of the aforementioned author.