in: Onkolojide Görüntüleme ve Nükleer Tıp Temelli Tedaviler, Ali Murat SEDEF,Berna AKKUŞ YILDIRIM,Ayşe KÖTEK SEDEF, Editor, Akademisyen Kitabevi, Ankara, pp.93-102, 2020
İster hepatoselllüler karsinom (HCC) ya da kolanjikarsinom gibi primer karaciğer tümörleri olsun
isterse de karaciğere metastaz yapan kanserler
ile ilişkili; karaciğer malignitelerinde ölüm oranı
oldukça yüksektir ve insidansı gün geçtikçe artış
göstermektedir(1,2). Tedavi seçenekleri bu ölçüde
olmasa da her geçen gün çeşitlenmektedir. Bilinen
küratif tedavi cerrahi olmakla birlikte başta primer karaciğer tümörü HCC olmak üzere primer
ve metastatik hastaların ancak %30’luk bir kısmı
(geciken tanı, yaygın hastalık, cerrahi kontraendikasyonları gibi sebepler ile) cerrahiye aday gösterilebilmektedir. Cerrahi yapılamayan hastalarda
ise lokal ve sistemik tedaviler devreye girmekle
birlikte primer karaciğer tümörlerinde özellikle
sistemik kemoterapötiklerin etkinliğinin kısıtlı olduğu bilinmektedir. Ancak karaciğere yönelik lokal ablatif tedaviler (radyofrekans ablasyon (RFA),
kriyoterapi, peruktan alkol enjeksiyonu, kemoembolizasyon (TACE) ve radyoembolizasyon
(TARE)) oldukça umut vaat etmektedir.
Karaciğerin vasküler anatomisi hem hepatik
arterden hem de portal venden beslemeye imkan
sağladığı ve tümörlerin ağırlıklı olarak hepatik
arterden beslenmesi nedeniyle sistemik tedavilerin yanı sıra direkt karaciğer tedavileri gündeme
gelmiştir. Bunlardan TACE (transarteryel kemoembolizasyon) intraarteryel olarak Lipiodol ve kemoterapötik emülsiyonunun verilmesi prensibine
dayanır ve intermediate HCC’lerde ve bazı metastatik hastalıklarda standart tedavi olarak algoritmalarda yerini almaktadır(3). TARE’de de benzer
biyolojik yöntem ile intraarteryel olarak tedavi edici etkisinden yararlanmak için beta partikül içeren
radyofarmasötiklerden faydalanılır. İntraarteryel
lokal bir tedavi olması, sınırlı alana radyasyon vermesi ve sağlıklı karaciğer dokusunun yüksek oranda korunması nedeniyle TACE’ye iyi bir alternatif olduğu görülmektedir(4-8). Şu ana kadar TARE,
Barcelona Klinik Karaciğer Kanseri (BCLC) evreleme sisteminden elde edilen mevcut tedavi önerilerinde henüz yerini alamamıştır. HCC’de TARE
ile ilgili yoğun literatüre rağmen, TARE’yi TACE
veya sorafenib gibi kabul edilen diğer tedavi seçenekleriyle karşılaştıran prospektif randomize çalışmaların eksikliği göze çarpmaktadır. Her ne kadar
BCLC kılavuzunda yer almasa da -özellikle PVT
(portal ven trombozu) olan hastalarda(9)- birçok
çalışma Y-90 TARE tedavisinin palyatif kullanımından küratif kullanımına dek olan bir yelpazede
etkin ve güvenilir olduğunu göstermektedir.
Lokal ablatif tedaviler içerisinde Radyoembolizasyon tedavi etkinliği ortaya kondukça ve yan
etki profilinin düşüklüğü göz önüne alındığında
gittikçe popüler hale gelmekte olup bu tedavide
kullanılan radyofarmasötikler günümüzde sınırlıdır. Ancak daha ucuz ve kolay erişilebilir olacağına inanılan başka radyofarmasötikler ile yapılan
çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir.
Karaciğere metastatik hastalıkların karaciğere
yönelik lokal tedavileri ilerleyen bölümlerde anlatılacağından burada değinilmemiştir. Bu bölümde
primer karaciğer tümörü olan HCC’nin günümüzde lokal tedavisinde kullanılan Y-90 bileşikleri dışında geçmişte kullanılmış, çalışmaları devam
eden ve yakın gelecekte kullanılması muhtemel
diğer radyofarmasötik ajanlar anlatılmaya çalışılacaktır.