Yapay Zeka ve Hukuk


Aksu M.

Yapay Zeka ve Hukuk, Prof. Dr. Mustafa Aksu, Editör, Onikilevha Yayıncılık, İstanbul, ss.1-304, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Onikilevha Yayıncılık
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.1-304
  • Editörler: Prof. Dr. Mustafa Aksu, Editör
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Her bir yeni temel teknolojik gelişmede olduğu gibi, yapay zekâ alanı da kapsamı, etkisinin derinliği ve çok yönlülüğü arttıkça, ilgili birçok disiplin tarafından giderek artar şekilde tartışılmakta, incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Bu görece yeni alanla hukukun özel bir bağının, bazı açılardan karşılıklı etkileşiminin bulunduğu söylenebilir. Yapay zekâ, hukuku doğrudan ve dolaylı olarak farklı açılardan etkilemektedir. Hukuk da yapay zekâ uygulama ve çalışmalarına, bir ölçüde çerçeve ve bazen yön çizerek etki edebilmektedir.

Bazılarınca insanlığın karşı karşıya kaldığı en önemli meydan okumalardan biri olarak görülen ve gelişim yönü, muhtemel riskleri, çok boyutlu etkileri üzerinde yoğun tartışmalar yürütülen bu son derece ağırlıklı teknik alanın, en azından doğurduğu, doğurabileceği muhtemel ve kapsamlı hukuki sorunlar itibariyle hukuk dünyası tarafından da ele alınması gerektiği açıktır. Son dönemlerde bu çerçevede çok sayıda bilimsel toplantı, yayın, proje, araştırma ve düzenleme çalışması yapıldığı görülmektedir. Hukuki çerçeveye dair başta hukuk fakültelerinde olmak üzere seçimlik ve/veya lisans üstü düzeyde dersler açılmaktadır vs.

Bu çerçevede ben de İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü özel hukuk doktora programı kapsamında 2021 yaz sömestrinde "Yapay Zeka ve Hukuk” başlıklı bir ders açtım. Bu ders o dönemin özelliği itibariyle online gerçekleştirildi. Ancak, o zamanki özellikli koşullarından pek olumsuz etkilenmeksizin, ağırlıklı olarak hedefine ulaşan bir ders oldu.  Bu çerçevede öğrencilerin sundukları çalışmaların gözden geçirilerek birlikte bir kitap olarak yayınlanması yönünde bir düşünce belirdi. Elinizdeki kitap asıl olarak bu düşüncenin ürünüdür.

Açıkçası yapay zekâ alanı, her gün yeni gelişmeler doğurmakta, sürekli değişip dönüşerek, kapsam ve etkisini giderek daha da arttırmaktadır. Bu çerçevede bu alana dair farklı farklı sorunlar, çeşitli disiplinlerde ele alınmakta, sürekli yeni yayınlar yapılarak alana dair literatür inanılmaz bir hızla artmaktadır. Bu alanın doğurduğu ve doğuracağı öngörülebilecek hukuki sorunların, bazı yönleriyle ve günümüz itibariyle yerleşik hukuk alanlarındakilerden en azından bir ölçüde farklı oldukları rahatlıkla söylenebilir. Yapay zekâ alanının, şu ya da bu derecede hukuku etkileme ve bir ölçüde dönüştürme potansiyeli olduğu, hukukun da karşı tepki verdiği, etkileşim gösterdiği anlaşılmaktadır. Şu halde birçok açıdan hukukun farklı alt dallarının bu alana ilgisiz kalamayacağı gün gibi ortadadır.

İfade etmek gerekir ki, bu tür görece yeni ve teknik yönü ağır basan alanlarda, hukuki boyutlar itibariyle eser ortaya koymanın çeşitli olağan zorlukları yanında bazı eklenen zorlukları bulunmaktadır. Sorunların teknik yönlerinin anlaşılmasının gerektirdiği ek çaba yanında, buna, Türkiye’deki gibi akademik imkanların görece kısıtlılığı ve bilimsel çalışma yapanların kendi özverili çaba ve uğraşlarının neredeyse asıl ve ağırlıklı derecede belirleyici olduğu bilimsel çalışma ortamının zorlukları da eklenebilir. Bu tür bir ortamda, böylesine yeni ve teknolojik konulara hakkıyla yönelmenin ek bir cesareti gerektirdiği söylenebilir.

Kitaptaki, temel teknik altyapı ve genel hukuki çerçeveye ilişkin ilk bölümü ben yazdım. Yukarıda anılanlar dışında diğer bazı çok yönlü zorluklara rağmen, kitabın teknik alt yapısı denebilecek olan bu kısım, yazım aşamasında, başlangıçta planlananın sınırlarını çok aşarak neredeyse bağımsız bir kitap haline geldi. Böylece bu bölüm, sonraki ve muhtemel çalışmaların bir tür temel teknik altyapısı ve genel hukuki çerçevesini oluşturur bir nitelik kazandı. Bu kısımda yapay zekânın ne olduğu, geleneksel yazılımlardan farkları, temel biçimleniş modelleri, ilkeleri ve görünüm şekilleri, muhtemel hukuki değerlendirmeler açısından özellik gösteren farklı yönleri ve nitelikleri gibi birçok husus elden geldiğince ve fiiliyatta gerçekleşmiş olan örneklerle de desteklenerek açıklanmaya çalışıldı. Bütün bunlar, teknik konulara meraklı bir hukukçu bakış açısıyla ve elbette ancak anlaşılabildiği ölçüde gerçekleştirilmeye çalışıldı. Bu kısım, yapay zekâ alanına dair hukuki sorunlara yönelik değerlendirmelerin, yapay zekânın teknik altyapısını, temel işleyişini, ilkelerini, temel risk alanlarını, bağlantılı ve etkileşimli yapısını ve diğer birçok özelliğini hiç olmazsa temel çerçevede anlamayı zorunlu kıldığı temel düşüncesiyle biçimlenmiştir. Bu açıdan yapılan hukuki tartışma ve değerlendirmeler, bazı hususlar hariç, ağırlıklı olarak temel ve genel bir çerçevede kalmıştır.

Bütün bu çalışmalarla, yapay zekâ ve hukuk ilişkisi açısından hem temel teknik altyapının ve hukuki çerçevenin ortaya konulması hem de bazı görece somut denebilecek sorunların tartışılıp incelenmesi bir ölçüde gerçekleştirilmiştir. Alanın giderek artan önemi, çok yönlülüğü ile uygulama ve etki kapsamı dikkate alındığında, bu alana yönelik ayrıntılı ve derinlikli hukuki çalışmaların daha da artmasının zorunluluğu kendiliğinden anlaşılmaktadır. Çalışmamızın bu yöndeki çabalara bir nebze de olsa katkısının olması bizleri elbette sevindirecektir.