HEMOFAGOSİTİK LENFOHİSTİYOSİTOZUN NADİR BİR SEBEBİ: VİSSERAL LEİSHMANİASİS


Yılmaz A., Bektaş E., Bilgin E., Şenkal İ. V., Çavuş B., Çifcibaşı Örmeci A., ...Daha Fazla

24. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi, Antalya, Türkiye, 19 - 23 Ekim 2022, ss.118-119

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.118-119
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Hemafagositik lenfohistiyositoz(HLH) anormal immünaktivite neticesinde artmış inflamasyonla seyreden bir sendromdur. HLH tanısı için ateş(≥38.5), splenomegali, en az 2 seride sitopeni(hemoglobin <9 g/dl, trombosit <100.000 /µl, mutlak nötrofil sayısı <1.000 /µl), hipertrigliseridemi(açlıkta >265 mg/dL) ve/veya hipofibrinojenemi (<150 mg/dL), hemofagositozun kanıtlanması(kemik iliği, dalak, lenf nodu veya karaciğer), düşük NK hücre aktivitesi, hiperferritinemi (>500 ng/ml), artmış soluble CD25 düzeyi ve artmış CXCL9 kriterlerinden en az beşinin olması gerekmektedir [1, 2]. Sekonder HLH sebepleri içerisinde parazitozlardan visseral leishmaniasis (VL) nadir görülen sebeplerdendir[3]. Bildirimizde nedeni bilinmeyen ateş tetkiki esnasında VL tanısı alan olgumuz sunulacaktır. Olgu: Kronik hastalık öyküsü olmayan 41 yaşında erkek hastanın üç aydır yüksek ateş, gece terlemesi şikayetiyle mükerrer hastane başvurusu mevcuttu. Ateşi üşüme titremeyle yükseliyor, günde 2-3 kez 39 dereceye dek çıkıyordu. Geceleri 5-6 kez kıyafet değiştirecek kadar terlemesi olan hastanın bu süreçte 6 kg kaybı mevcuttu. Normotansif ve taşikardik(110/dk) olarak izlenen hastanın fizik muayenesinde karaciğer kot altında 3 cm yumuşak ve ağrısız olarak ele gelmekte, traube alanı kapalı dalağı 5 cm palpe edilmekteydi. Dış merkezde yapılan laboratuvar tetkiklerinde pansitopenisi(Lökosit 1.900 /µl, Nötrofil 860 /µl, Lenfosit 750 /µl, Hemoglobin 9.3 gr/dl, Trombosit Sayısı 74.000 /µl) olan hastanın akut faz reaktanları artış göstermişti(CRP 102 mg/L, ESR 92 mm/h, Ferritin 834 ng/ml). Böbrek ve karaciğer fonksiyonları normal olarak izlenen hastanın tam idrar tetkikinde de özellik yoktu. Prokalsitonin değeri 0.04 ng/ ml (N) olarak saptanmıştı. Kesitsel görüntülemelerinde karaciğer 17 cm, dalak 20 cm olarak görülmüş; infektif odak ya da malignite lehine ek bulgu saptanmamıştı. Quantiferon testi pozitif, PPD anerjik olarak izlenmişti. Dış merkezde çekilen PET-BT’de dalakta heterojen tutulum(SUDMax: 4.8), intramedüller kemik iliğine uyan alanlarda diffüz hipermetabolizma izlenmiş; yapılan kemik iliği aspirasyon yayması ve biyopsisinde tanısal özellik görülmemişti. İzole dalak lenfoması ön tanısıyla tanısal splenektomi önerilen hasta ileri inceleme için tarafımıza başvurdu. Kronik infeksiyonlar ve romatolojik hastalıklar açısından yapılan incelemelerde özellik saptanmadı(Hastanın laboratuvar özellikleri Tablo 1 ve 2’de özetlenmiştir). Hemokültür ve idrar kültüründe üreme saptanmadı. Ekokardiyografide infektif endokardit lehine bulgu yoktu. Hepatosplenomegali, akut faz yüksekliği, pansitopeni ve ateşi olan HLH tablosunda değerlendirildi. Hipergamaglobulinemisi olan hastanın IgG düzeyi 3307 mg/dl olarak görüldü, periferik yaymasında sola kayma dışında özellik saptanmadı. Ön planda kronik infektif süreç lehine değerlendirildi. Malaria ön tanısıyla yapılan kalın damla yaymada özellik yoktu, malaria hızlı testi negatifti. Leishmania IgG ve IgM kuvvetli pozitif olarak saptandı. Eş zamanlı olarak tekrarlanan kemik iliği biyopsisinde Leishmania Donavan cisimleri taşıyan histiyositik fagositik hücreler görüldü. Kemik iliği aspirasyon yaymasının direkt bakısında amastigot görüldü, leishmania kültüründe üreme görüldü. VL tanısıyla Lipozomal Amfoterisin B tedavisi 40 mg/kg toplam dozda ilk 5 gün her gün, ardından haftalık olacak şekilde on bölünmüş doz şeklinde verildi. Tedavi altında klinik ve laboratuvar tam yanıt sağlandı(Tedavi sürecindeki laboratuvar değişikleri Resim 1'de gösterilmiştir). Sonuç: L. Donovani promastigotları insan vücuduna Phlebotomus cinsi sinekleri vektör olarak kullanarak bulaşarak VL’ye sebep olmaktadır. İnsan vücudunda L. donovani promastigotları makrofajlar ve diğer mononükleer hücrelerde amastigotlara dönüşerek çeşitli dokularda çoğalır[4]. VL ateş, hepatosplenomegali, iştahsızlık, kilo kaybı, sitopenilerle seyredebilir. VL seyrinde HLH nadiren bildirilmiştir; HLH hastalık seyrinde mortaliteyi arttırmaktadır[5]. VL ülkemizde Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde sporadik olarak görülmektedir[6]. Ateş, pansitopeni, organomegali ve hiperferritinemi kliniği ile başvuran vakamızda sekonder HLH ön planda düşünülerek hastanın ileri tetkikleri planlanmış; HLH sebepleri içerisinde infeksiyonlar, malignite, romatolojik hastalıklar tetkik edilmiştir. HLH infektif sebepleri içerisinde viral infeksiyonlar ilk sırada yer almaktayken, bakteriyel, parazitik ve fungal sebepler daha nadir bildirilmiştir. Benzer klinikle başvuran hastalarda ayırıcı tanıda VL akılda tutulmalıdır. Vakamızda periferik kanda Leishmania antijeni varlığı, kemik iliğinde amastigotların izlenmesi, kemik iliği kültüründe üremenin gösterilmesiyle tanı konmuştur[7]. VL şüphesiyle incelenen kemik iliği örneklerinde amastigotları göstermenin her zaman mümkün olmadığı bilinmelidir. Sekonder HLH tedavisi altta yatan sebebin tedavi edilmesi esasına dayanmaktadır. Vakamızda Lipozomal Amfoterisin B tedavisinin üçüncü dozundan sonra hastanın yakınmalarının gerilediği, tedavinin beşinci dozu sonrası pansitopeninin düzeldiği, AFR’nin normal düzeye geldiği görüldü. Literatürde incelenen VL zemininde gelişen HLH vakalarında prognozun kötü olabileceği göz önünde bulundurularak erken tanı ve tedaviyle mortaliteyi azaltmak hedeflenmelidir.