ERKEN BAŞLANGIÇLI DIYABETIN NADIR BIR SEBEBI: WERNER SENDROMU


Creative Commons License

Mutlu Ü., Ok A. M., Telci Çaklılı Ö., Hacişahinoğulları H., Yenidünya Yalın G., Gül N., ...Daha Fazla

57. Ulusal Diyabet Metabolizma ve Beslenme Hastalıkları Kongresi, Muğla, Türkiye, 01 Haziran 2021 - 05 Haziran 2022, ss.305-306

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Muğla
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.305-306
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

ERKEN BAŞLANGIÇLI DIYABETIN NADIR BIR SEBEBI: WERNER SENDROMU

Ümmü Mutlu, Ayşe Merve Ok, Özge Telci Çaklılı, Hülya Hacışahinoğulları,
Gülşah Yenidünya Yalın, Nurdan Gül, Ayşe Kubat Üzüm, Özlem Soyluk Selçukbiricik, Kubilay Karşıdağ

İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı, İstanbul

AMAÇ: Werner sendromu (WS), WRN ve LaminA/C genlerindeki mutasyonlardan kaynaklanan progeria sendromudur (1). Prematür yaşlanma, skleroderma benzeri deri değişiklikleri, alopesi, bacak ülserleri, boy kısalığı, katarakt, erken ateroskleroz, osteoporoz, hipogonadizm, malignite yatkınlığı, tip 2 diyabetle karakterizedir (1,2). Erken başlangıçlı diyabet ile prezente olan iki WS vakası sunulacaktır.

OLGU 1: 34-yaş-kadın hasta, kan şekeri yüksekliği, kilo alamama, adet düzensizliği şikayetleriyle polikliniğimize başvurdu. Muayenede boy:150 cm, kilo:38,5 kg, VKİ:17 kg/ m2, ekstremitelerde incelme, yağ dokusunda azalma, deride sertleşme, vücutta yaygın telenjektiektaziler, alopesi, saçlarda beyazlama mevcuttu, burnu sivri, sesi tiz ve inceydi. 14 yıldır diyabet, 3 yıldır osteoporozu vardı. Metformin, repaglinid, insülin glarjin 1ünite/kg ve levotiroksin 50 mcg/gün kullanmaktaydı. Laboratuvarında HbA1c: %8,6, trigliserid:1350 mg/ dL, c-peptid:3,84 ng/mL, transaminazlarda 4-5 kat artış saptandı. Prematür over yetmezliği mevcuttu. Karaciğer biyopsisinde hepatosteatit saptandı. Yaşıyla uyumsuz olarak bilateral arka subkapsüler katarakt tespit edildi. Werner sendromu düşünülerek tedaviye pioglitazon 30 mg/gün ve fenofibrat 267 mg/gün eklendi. İnsülin ihtiyacı belirgin azaldı. Takipte metforminin ve pioglitazonun yan etkileri gelişti, bazal-bolus insülin+500 mg/gün metforminle devam edildi. İnsülin ihtiyacı 3 ünite/kg’yi geçince sürekli cilt altı insülin infüzyonu (SCİİ) tedavisine geçildi. İnsülin ihtiyacı 1Ü/kg’a düştü ancak maliyet sebebiyle SCİİ tedavisine devam edemedi. 4 yıl içinde karaciğer sirozu gelişen ve dekompansasyonu hızlı olan hastaya Ocak 2021’de canlıdan karaciğer nakli yapıldı. Halen takiplerine devam etmektedir.

OLGU 2: 27-yaş-kadın hasta, seronegatif romatoid artirt tanısı ile romatoloji bölümünden izlenirken açlık kan şekeri yüksekliği ile diyabet polikliniğimize başvurdu. Deride kırışıklıklar, skleroderma benzeri cilt bulguları, kısa boy, ince-tiz ses, sivri burun, alopesi bulguları ile genetik bölümüne yönlendirildi ve klinik olarak WS tanısı konuldu. Kilo kaybı nedeniyle metformin kullanamayan hastanın diyabeti 0.5 ü/kg dozunda bazal insülin ve repaglinidle kontrol altındayken karaciğer enzim yüksekliği nedeniyle pioglitazon başlanarak insülin dozları azaltıldı. Romatoid artrit tanısının da aslında osteoartrit alevlenmeleri olabileceği düşünüldü. Romatoloji konsültasyonu ile steroid tedavisi azaltılıp kesildi. Halen 38 yaşında olan hastanın prematür over yetmezliği, osteoporoz ve 6 yıl önce bilateral katarakt nedeniyle operasyon öyküsü bulunmaktaydı. Mevcut tedavi ile karaciğer enzimleri normal seyreden hastanın fibroscan değerlendirmesinde fibrozisi yoktur ve HbA1c %5.6’dır.

BULGULAR:

Majör bulgu ve semptomlar (10 yaş üzerinde ortaya çıkan)

Olgu 1

Olgu 2

Bilateral katarakt

Yaşa bağlı görülen karakteristik dermatopatolojik bulgular (atrofik, sert deri, hiperpigmentasyon ve ülserasyonlar, hiperkeratoz, subkutanöz atrofiler) ve karakteristik yüz görünümü (kuş yüzü)

Boy kısalığı

Saçlarda erken grileşme ve seyrelme

Anne-baba arasında akraba evliliği veya kardeşlerinin de etkilenmiş olması

Minör bulgu ve semptomlar

Tip 2 DM

Hipogonadizm (sekonder seks karakterlerinin gelişmemesi, testiküler veya ovaryan atrofi, infertilite)

Osteoporoz

El ve ayak distal falankslarında osteoskleroz (direkt grafi)

Yumuşak doku kalsifikasyonu

Prematür ateroskleroz (miyokard infarktüsü vb.)

x

x

Mezenkimal neoplazmlar, nadir neoplazmlar veya multiple neoplazmlar

x

x

Ses değişiklikleri (tiz, boğuk veya kısık ses tonu)

Düz tabanlık

x

Kesin tanı: Tüm majör bulgulara ek minör 2 bulgunun olması

Muhtemel tanı: İlk 3 majör bulgunun ve minör bulgulardan 2’sinin olması

Olası tanı: Bilateral katarakt veya dermatolojik bulgulara ek 4 minör bulgunun olması

Tanının dışlanması: Bulgu semptomların adölesan dönemden önce ortaya çıkması (boy kısalığı hariç)

Werner Sendromu Uluslararası Kayıt Sistemine göre olguları (Oshima et al., 2014)

SONUÇ: Werner sendromu (WS), erken başlangıçlı diyabet, insülin direnci ile karakterize progeria sendromudur. Hastalar diyabet ve aterosklerozun komplikasyonları veya maligniteler nedeniyle 4-5. dekatta kaybedilmektedirler. Tedavide insülin direncini azaltmak önemli bir yer tutmaktadır.