Akademik Veri Yönetim Sistemi
Medeni Hukuk Alanındaki Güncel Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi Sempozyumları Cilt 1 Eşya Hukuku, İstanbul, Türkiye, 20 Ekim 2016, cilt.1, ss.59-85
Bilindiği üzere, aile konutuna
dair sınırlamanın hukuki niteliği, sonuçları, eşle işlem yapmış olan kişinin
iyi niyet korumasından yararlanıp yararlanmayacağı hususları, aile konutu ile
ilgili düzenlemenin yürürlüğe girdiği süreden beri oldukça tartışılan bir konu.
Gerek Yargıtay Hukuku Genel
Kurulu, gerek Yargıtay’ın ilgili özel Dairesi (2. Hukuk Dairesi), eşle işlem
yapan kişinin iyi niyetinin korunmasını kabul ediyor. Tebliğ kapsamında
inceleyeceğimiz olan kararlarda bu görüşün değişmediğini görüyoruz. Ama
kararlara baktığımızda, aile konutu ile ilgili sınırlama Yargıtay tarafından
fiil ehliyeti sınırlaması olarak ele alınıyor. Bu kararlarda açıkça ifade
edilmesine rağmen, eşle işlem yapan kişiye MK. m. 1023 hükmünün uygulanması konusunda
ısrar ediliyor. Bu şekilde oluşan, kanaatimce hukuka aykırı sonucu düzeltmek
için bu sefer de iyi niyet kavramının sınırlarını zorluyor. Eş ile işlem
yaparak konut üzerinde hak kazanacak kişiye, söz konusu konutun aile konutu
olup olmadığını araştırma yükümlülüğü getiriyor.
Aile konutu sınırlamasının hukuki
niteliği ve sonuçları hakkında oldukça geniş kapsamlı görüşler ve tartışmaların
süre aşılmadan, tebliğ kapsamında ele alınabilmesi için, aile konutu kavramına
kısaca değinilecek olup, aile konutu kavramı hakkındaki diğer hususlara tebliğ
kapsamında ayrıntılı şekilde yer verilmeyecektir.
Aile konutu, kanun koyucu bir
tanım vermemiş olmakla birlikte, ailenin yaşamının merkezi haline gelen,
yaşamının odağı haline gelen konut anlamında kullanılıyor. Konutun aile
yaşamının merkezi olarak kullanılmasının süreklilik arz etmesi gerekiyor.