Tekrarlayan IVF başarısızlığı olan erkek faktörlü hastalara oosit aktivasyon uygulamasının sonuçları


Altun A., Çelik Ç., Demir Ö., Karamustafaoğlu Balcı B.

3. Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği (TÜBİD) , Girne, Kıbrıs (Kktc), 26 - 29 Eylül 2024, ss.12-13

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.12-13
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç:

            İnfertilite problemi ile karşı karşıya kalan çift sayısı git gide artmakla birlikte in vitro fertilizasyon tedavilerindeki gelişmeler de ihtiyaca paralel bir gelişim göstermektedir.Semeninde sayı ve hareket sorunu olan sperm olgularında tekrarlayan mikroenjeksiyon tedavileri sonrasında hiç döllenme görülmeyen veya embriyo gelişimi kötü olduğu için transfer yapılamayan hastalarla nadir de olsa karşı karşıya kalınmaktadır.  Bu olgularda problemin erkeğe ait olduğu bilinen infertil çiftlerde oosit aktivasyonunun gerçekleşmemesi belirlenebilen en temel sorundur. Erkek infertil ve >2 başarısız IVF denemesi olan olgularda önceki denemeleri ile kimyasal oosit aktivasyon yöntemi denemelerinin karşılaştırmalı analizlerinin yapılması amaçlanmıştır. 

Yöntem:

            Kasım 2023-Haziran 2024 tarihleri arasında İstanbul Tıp Fakültesi ÜYTE Merkezi’nde tedavi gören, erkek faktörü olan ve 2 başarısız IVF denemesi olan 13 infertil çift çalışmaya alınmıştır. Hastaların önceki denemelerinde oosit aktivasyon yöntemi olarak kalsiyum iyonofor uygulanmamıştır. Çalışmaya dahil edilen hastalara son IVF denemelerinde ICSI sonrası oositlere 20 dakika kalsiyum iyonofor uygulaması yapılmıştır. Tüm hastalara ICSI işlemi yapıldıktan sonra fertilizasyon, embriyo gelişimi, gebelik oranları değerlendirilmiştir. Sonuçlar  istatistiksel olarak paired samples t-test, chi-square test olarak değerlendirilmiştir. İstatistiksel anlamlılık p<0,05 olarak kabul edildi.

 

 

 

Bulgular:

            Çalışmamızda kadın hastaların ortalama yaşları 35.8’dir, BMI değerleri 24,6’dır. Erkek hastaların ortalama yaşları 39’dur, sperm sayıları 2.5X106, sperm hareketliliği %20’dir (Tablo 1). Hastaların önceki kalsiyum iyonofor uygulanmayan denemelerinin ortalamaları ile son denemelerinde kalsiyum iyonofor uygulanan denemeleri arasında oosit sayısı, oosit maturasyonu, fertilizasyon oranı ve klinik gebelik oranı açısından bir farklılık gözlenmemiştir (Tablo 1). 

 

Sonuç:

            Üremeye yardımcı tedavilerde sperm sayı ve hareketli sayısının azalması gebelik şansının azalmasına neden olmaktadır. Bu durumda alternatif tedavilerin uygulanması gebelik şansı açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada erkek faktörü olan ve başarısız denemeleri olan hastalara uygulanan kalsiyum iyonofor uygulamasının fertilizasyon ve gebelik oranına etkisinin olduğunu gözlemledik fakat istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığını belirlendi. Yalnız çalışmamızda hasta sayısının az olması sonuçlarımızı sınırlar niteliktedir, daha fazla benzer hasta verileri ile anlamlı bir sonuç elde edileceğini düşünmekteyiz. Kalsiyum iyonofor gibi oosit aktivasyon yöntemlerinin başarısız denemeleri olan hastalara gelecekte alternatif tedavi uygulamaları olarak sunulabileceğini savunmaktayız.