Akademik Veri Yönetim Sistemi
7. Balkan Ortodonti Uzmanları Birliği Kongresi ve 18. Türk Ortodonti Derneği Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 27 - 30 Ekim 2023, ss.22, (Özet Bildiri)
Amaç: Bu çalışmanın amacı; ortognatik cerrahi hastalarının cerrahi öncesi beklentilerinin ve motivasyonlarının değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmanın örneklemini Üniversitemiz, Diş Hekimliği Fakültesi, Ortodonti Anabilim Dalı’na dentofasiyal deformite ve gelişimsel maloklüzyon nedeniyle ortognatik cerrahi hazırlığı yapılan 37’si kadın, 44’ü erkek toplam 81 hasta oluşturmaktadır. Çalışmada; sosyodemografik özelliklerin ve hastaların cerrahi öncesi algı, motivasyon ve beklentilerinin iyi anlaşılabilmesi amacıyla William ve ark, Rivera ve ark., Türker ve ark., ve Al-Rawee ve ark.’nın envanterinden ve Ortognatik Yaşam Kalitesi Anketi Ölçeği’nden (OQLQ) uyarlanarak hazırlanan anket kullanılmıştır.
Bulgular: Çalışmada hastaların mevcut durumlarından esas etkilenme yönünün dış görünüş ile estetik (%45) ve çiğneme-ısırma (%23,5) olduğu belirlenmiştir. Tedavi ile ilgili majör beklentiler; dış görünüşün iyileşmesi (%88,9), gülüşün iyileşmesi (%67,9) ve yeme kabiliyetinin gelişmesidir (%53,1). Cinsiyete göre kadınlarda TME disfonksiyonu ve ağrı problemleri ile dış görünüş konusunda özgüvensiz hissetme erkeklere göre daha fazla bulunmuştur. Tedavi sonu beklentisi; tedavi başında dış görünüşü ile ilgili rahatsızlığı bulunan hastalarda rahatsızlığı olmayan hastalara göre daha yüksek tespit edilmiştir. Dış görünüş ve estetik nedeniyle tedavi olmak isteyen hastalarda psikososyal problemler daha fazladır. Cerrahi öncesi daha önce benzer operasyonu geçiren ortognatik cerrahi hastalarıyla iletişime geçen hastaların %82,62’sının motivasyonunun arttığı belirlenmiştir. Hastaların %80,3’ü cerrahi öncesi ortodontik tedaviyle ilgili bilgilendirmeyi olumlu olarak değerlendirmekte ve %91,4’ü bu tedaviyi benzer anomaliye sahip diğer hastalara önermektedir.
Sonuç: Çalışma sonucunda dentofasiyal deformitesi olan hastaların tedavi ile ilgili asıl beklentilerinin fonksiyonda iyileşmeden ziyade dış görünüş ve estetik parametrelerinin iyileştirilmesi ile sosyal ortamda özgüvenin artırılması olduğu görülmüştür.