Ciddi komorbiditesi olan semptomatik primer hiperparatiroidi hastalarında radyofrekans ablasyon sonuçları


Gachayev F., Sormaz İ. C., İşcan A. Y., Poyanlı A., Tunca F., Şenyürek Y., ...Daha Fazla

7. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi, Antalya, Türkiye, 23 - 26 Nisan 2015, ss.68

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.68
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç Ciddi komorbiditesi olan ve cerrahi tedaviyi reddeden primer hiperparatiroidili (PHPT) hastalarda uygulanan radyofrekans ablasyon (RFA) sonuçlarının değerlendirilmesi.

Yöntem 2013 Mart-2014 Aralık tarihleri arasında İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD, A servisinde ciddi komorbid hastalıklar nedeniyle cerrahi tedaviyi reddeden veya mevcut durumu nedeni ile cerrahi tedavinin ertelenmesi gereken beş hastanın verileri değerlendirildi. İleri derecede kardiyak hastalık nedeniyle ASA IV olarak sınıflandırılan ve lokal girişim dahil cerrahi tedaviyi reddeden 4 hastada tedavi amaçlı, ciddi hiperkalsemiye sekonder ağır nekrotizan pankreatit ve takiben gelişen derin ven trombozu nedeniyle cerrahi yoğun bakımda takip edilen bir hastada ise cerrahi girişim uygulanabilecek döneme kadar geçen dönemde semptom kontrolü amacıyla lokal anestezi ile USG eşliğinde RFA uygulandı. Hastaların işlem öncesi, işlem sonrası 1. gün ve 3.ayda serum kalsiyum (Ca) ve parathormon (PTH) değerleri kaydedildi.

Bulgular Ortalama yaş 50,8 (14-74) ve kadın/erkek oranı 4/1 olarak bulundu. Ortalama takip süresi 10 ay olarak hesaplandı. Paratiroid lezyonlarının ortalama çapı 30.2±22mm olarak bulundu. İki hastada bir ablasyon sonrası, ve iki hastada ise iki ablasyon sonrası olmak üzere toplam dört hastada serum Ca ve PTH düzeyleri normal düzeylere indi. Ağır nekrotizan pankreatit ve derin ven trombozu nedeniyle takip edilen hastada ise ablasyon sonrası serum kalsiyum değerleri replasman gerektirecek seviyelere düşmesine rağmen, PTH düzeyleri normal seviyelere inmedi. Bu hastada uygun zamanda cerrahi planlandığı ve hiperkalsemi ortadan kalktığı için ikinci ablasyon uygulanmadı. Bir ablasyon işlemi yeterli olan hastalarda ortalama paratiroid lezyon çapı 13±2.8 mm (11mm-15mm) iken, birden fazla ablasyon gereken hastalarda ise 41.7±21.8 mm (24mm66mm)saptandı. Hastalarda işleme bağlı herhangi bir komplikasyon görülmedi.

Sonuç Primer hiperparatiroidide altın standart tedavi cerrahidir. Ancak, cerrahi tedaviyi reddeden veya mevcut durumu nedeniyle paratiroid cerrahisinin ertelenmesi gereken hastalarda hiperkalsemi ve hiperparatiroidi kliniğini ortadan kaldırmak için RFA yöntemi kullanılabilir. Büyük paratiroid (>2.5mm) lezyonlarında yeterli ablasyon için birden fazla işlem gerekebilir.