“Mûsikî İnkılâbı”nı Osmanlı-Türk Modernleşmesinin Kültürel Ve Siyasi Mirası Olarak Yorumlamak


IŞIKTAŞ B.

Rast Müzikoloji Dergisi, cilt.4, sa.1, ss.1111-1126, 2016 (Scopus)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 4 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2016
  • Dergi Adı: Rast Müzikoloji Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Scopus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.1111-1126
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Osmanlı-Türk modernleşmesi 19. yüzyılda sosyo-ekonomik ve siyasal zorunlulukların sonucunda ortaya çıkan sancılı bir süreç olmuştur. Batı’nın etkisi yalnızca devletin siyasi kurumlarında değil, kültürel anlamda da hissedilmeye başlanmıştır. Müzik, mimari ve edebiyat başta olmak üzere, Batı’dan gelen düşünsel ve estetik unsurlar, özellikle müzik kültürü üzerinde belirleyici bir rol oynamıştır. Geleneksel müziğin patronaj ve icra kaynaklarını yitirmeye başlaması Osmanlı-Türk müziğinin yaşadığı dönüşümde etkilidir. Bütün bu süreç, Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen kültürel planlamacılığın ve müzik politikalarının altyapısını oluşturmuştur. Bu makalede amaçlanan 1930’larda “musiki inkılabı” olarak tanımlanan sürecin süreklilik anlayışı içinde Osmanlı dönemindeki altyapısı ve düşünsel mirasına işaret etmektir.

The Ottoman-Turco modernization during the second half of 19th century, which was based on the socio-economical change and political necessities, was a troublesome process. The Western influence was not only limited to the scope of political institutions but also the cultural spheres. There were several Western intellectual and ethical motives on Music, architecture and literature, but a special emphasis on Music can be put forward. The Westernisation process contributed to the era in which the patronage and the performance of the traditional music was declining. So it was the effects of the modernisation which had enabled the new Republic to constitute a new cultural policy on music. This article aims to analyze the management of the socalled "Music Reform" of the 1930s by emphasizing the relevance with its Ottoman infrastructure and Ottoman heritage.