Eski Maden Ocakları Yeni Bir Rekreasyon Alanı Mı?


Creative Commons License

HACIFAZLIOĞLU H.

Diğer, ss.46-50, 2019

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Diğer
  • Basım Tarihi: 2019
  • Sayfa Sayıları: ss.46-50
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Madencilik, ülkelerin vazgeçemeyeceği bir sektördür. Ekonominin lokomatifidir ve kalkınmanın temelini oluşturur. Yaşamı fonksiyonel hale getiren alet ve ekipmanların %90’ından fazlası madencilik ürünlerinden imal edilir. Gelecekte de madencilik ürünlerine ihtiyaç duyulacak ve yeni madenlerin keşfi ile yeni teknolojiler geliştirilecektir. Ancak, madencilik sektörüne her geçen gün çevre ve orman kanunları ile kısıtlama getirilmektedir. Bunun nedeni madencilik sahalarının çevreye uyumlu hale getirilmemesi veya maden terk edildikten sonra atıl durumda kalıp yeni çevresel sorunlar yaratmasıdır. Madencilik faaliyetleri ile birlikte artan çevre sorunları yeni yasaların çıkmasına neden olmuş ve çoğu zaman madenciliği yapılamaz duruma getirmiştir. Peki, madencilik çevre ile dost bir şekilde yapılamaz mı? Terk edilen maden sahalarında yeni yaşam alanları oluşturulamaz mı? Bu soruların tümüne verilebilecek cevap, madenciliğin çevre ile dost olabileceği ve eski maden sahalarının katma değeri yüksek rekreasyon alanlarına çevrilebileceğidir. Bu çalışmada dünyadan ve ülkemizden örnekler verilerek madencilik sonrası ocağın doğaya yeniden kazandırılması, peyzaj onarımı ve rekreasyon projelerinden bahsedilecektir.

Günümüzde her ne kadar “Uzay Madenciliği”, “Asteroid Madenciliği” ve “Okyanus Madenciliği” gibi kavramlar türetilmiş olmasına rağmen halen madenler temelde 2 şekilde çıkarılmaktadır. Madenler yerin yüzlerce metre altında ise “Yeraltı Madenciliği” yapılır. Madenler yeryüzüne yakınsa “Yerüstü Madenciliği” yöntemi uygulanır. Yeraltı madenciliğinde madene ulaşmak için yerin altına tüneller açılır ve tüm işlemler yerin altında gerçekleştirilir. Yerin altından çıkarılan maden daha sonra yeryüzündeki tesislerde işlenir. Yeraltı madenciliğinde ağaçların kesilmesi ya da ekosistemin bozulması söz konusu değildir. Tüm işlem yerin altında olduğu için, gürültü, toz, su kirliliği vb gibi olumsuz çevre koşulları görülmez. Eğer maden yeryüzüne yakınsa (yerin 20-50-100 m altındaysa), daha ekonomik bir yöntem olan yerüstü madenciliği yöntemi tercih edilir. Bu yöntemde, madenin büyüklüğüne göre yüz ya da bin dönüm arazinin toprak örtüsünün kaldırılması gerekir. Madenin bulunduğu sahada toprağın kaldırılması ve ağaçların kesilmesi söz konusudur. Maden süresince az miktarda toz ve gürültü oluşabilir. Toz ve gürültünün önlemini almak mümkündür ancak ekosistem zarar görür. Maden sahasında bazı bitkilerin ve hayvanların yaşamı son bulur. Çevreye olan bu olumsuz etkiler, sadece madenin işletildiği sürece (ortalama 10-15 yıl) devam eder. Maden çıkarıldıktan sonra saha yeniden rehabilite edilir.