XXII. Ulusal Romatoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 26 - 30 Ekim 2022, ss.247
Giriş: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19), dünya çapında
yarattığı pandemi sonucunda yüz milyonlarca insanı etkilemiştir.
COVID-19’a karşı geliştirilen aşılar şiddetli akut solunum
sendromuna karşı en iyi kalkan olarak kabul edilmektedir.
Aşılamayla gelişen gecikmiş tip deri reaksiyonları iyi tolere edilse
de bazen kutanöz vaskülitlerin ortaya çıktığı veya var olan hastalığın
alevlendiği bildirilmektedir. Bilim dalımızca izlenen iki olgunun
sunumuyla birlikte, COVID-19’a karşı yapılan aşılama sonrasında
literatürde bildirilen olgu serilerini (başlangıçtan Nisan 2022’e
kadar) araştırarak, de novo gelişen vaskülit olgularına genel bir bakış
sunma amaçlanmıştır.
Olgu 1: Otuz yaşında önceden bir sağlık problemi olmayan erkek
hasta. Ocak 2021 COVID-19 enfeksiyonu geçirmişti. Nisan 2021
tarihinde kırmızı renkli deri döküntüleri gerçekleşmişti. Bir-bir
buçuk ay içinde kendiliğinden geçmişti. Haziran 2021’de ilk doz
BioNTech COVID-19 aşısını olmuş ve problem yaşamamıştı.
Eylül 2021’de 2. doz BioNTech COVID-19 aşısını olmuş ve 3
hafta sonra halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, sol ayak dorsal yüzde
başlayan şişlik ve nekrotizan lezyonlar gelişmişti. Alınan biyopside
immünokompleks birikimi gösteren küçük damar vasküliti tespit
edildi.
Olgu 2: Kırk sekiz yaşında kronik hastalık öyküsü olmayan kadın
hasta. İki aydır olan konstitüsyonel semptomlar, kilo kaybı, halsizlik
ve ateş şikayetleri ile başvurdu. Anamnezinde bize başvurusundan 6
ay önce asemptomatik COVID-19 enfeksiyon geçirdiğini belirtti.
Şikayetlerinin 8 hafta önce, ilk doz BioNTech aşısından 2 hafta
sonra başladığını ve ilk dozdan 6 hafta sonra ikinci doz aşısından
sonra şikayetlerinin devam ettiğini belirtti. Akut faz yüksekliği
de olan hastaya, yapılan PET-BT’de büyük damar vasküliti ile
uyumlu bulgular tespit edildi. Literatür taramasında, aşılama
sonrası de novo gelişen olguların derlendiği 69 makalede 80 vaskülit
olgusu saptandı. Vaskülit alt grupları incelendiğinde, ilk sıralarda
kutanöz lökositoklastik vaskülit (23/%29), ANCA ilişkili vaskülit
(14/%18), IgA vasküliti (12/%15) ve kutanöz küçük damar vasküliti
(12/%15) olduğu gözlendi. Bununla birlikte geniş bir yelpazede
vaskülit alt grupları tespit edildi (Tablo 1).
Sonuç: COVID-19 ve aşılamalar, farklı özelliklerde sistemik
vaskülit riskini artırabilir.