Türk Sosyal Bilimler Derneği 17. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, Ankara, Türkiye, 1 - 03 Şubat 2023, ss.126-127
Bu çalışmada
Cumhuriyet döneminde Girit meselesinin nasıl ele alındığı dönemlere ayrılarak
incelenecek, dönemlerin konunun ele alınışı açısından özellikleri ve
farklılıkları seçilmiş kaynaklar üzerinden örneklenecektir.
Temel bir tez
olarak Girit meselesinin ele alınışını resmi tez ve onu takip eden kaynaklarda
Osmanlı döneminde ele geçirilme, kayıp, mübadele ve göçmen hafızası ve turistik
bir hafıza mekânı olarak sınıflandırmak mümkündür. Girit toplumsal hafızada
Türk milliyetçiliği ve sağının bir kayıp olarak değerlendirdiği ve kaybın
sorumlusu olarak dış güçleri gördüğü noktadan mübadillerin romantik
hatıralarına, oradan da bir kültürel ele alışa uzanan şekilde yer etmiştir.
Girit’le ilgili
olarak Cumhuriyet döneminde tarihsel belge, kayıt ve anıların günümüz
Türkçesine aktarılarak yayınlandığı birçok örnek bulunmaktadır. Örnek vermek
gerekirse, Tarih-i Sefer ve Feth-i
Kandiye: Fazıl Ahmed Paşa’nın Girit Seferi: 1666-1699 gibi çalışmalar ya da Girit’in Fethi ve Osmanlı İdaresinin Kurulması
gibi tezlere (Gülsoy, 2004) uzanır.
Gazi Ahmet Muhtar
Paşa’nın anılarını örnek gösterebileceğimiz anı kitapları Girit’e dair Osmanlı
dönemi asker ve bürokratlarının, paşaların anılarını ve konuya dair görüşlerini
içerir.
Paşa ve anıların
ötesinde özellikle 1950 ve 60’larda, daha sonraki yıllarda da bu eğilimi
izleyerek Girit’in kaybını vurgulayan, bu olayın çeşitli özelliklerini ele alan
ve kayıp travmasını başka dış siyaset olaylarıyla, özellikle de Kıbrıs
meselesiyle ilişkilendiren çalışmalar görmek mümkündür. Bu çalışmalarda
Osmanlı’dan günümüze toprak kayıpları sağ siyasetin ve milliyetçiliğin ana
malzemesini oluşturacak tarzda başkalarını, dış güçleri, batılı güçleri
suçlayan ve bu tutumu komplo öyküleri ile besleyen yaklaşımlar baskın
durumdadır. Bu tür çalışmalara farklı dönemlerden birçok örnek vermek
mümkündür. Ancak dikkat çekici olan tezlerin, argümanların kaynaklarının aşağı
yukarı aynı kalmış olmasıdır. Bu tür yaklaşımların kaynak olarak aldığı temel
eser Cemal Tukin’in İslam Ansiklopedisi’ne
yazmış olduğu telif Girit maddesidir.
Daha sonraki dönemde anı ve edebiyat türünün kesişim kümesi içinde sayabileceğimiz değerli eserler bulunmaktadır. Girit’teki yaşamı, mübadele ve gelişi, yerleşme ve bunun yarattığı kültürel, ekonomik travmaları kişiler, kahramanlar ve aileler üzerinden inceleyen eserler ve sözlü tarih çalışmalarına dayanan etnografik derlemeler mevcuttur.
Bu çalışmalar arasında mekân, mübadil kentler gibi derlemeler bulunmaktadır. Lozan Mübadilleri Vakfı’nın yapmış olduğu yayınlarda bu türe dair birçok örnek bulunmaktadır.
Son yıllarda Girit’ten Türkiye’ye göç edenlerin kültürel özelliklerini ele alan değerli çalışmalar da yayımlanmıştır.