“İnanç ve Örflerin Çevrenin Korunmasındaki Rolü: Kırgizistan Örneği”


Creative Commons License

Aydar H.

Uluslar Arası Çevre Ve Din Sempozyumu (International Symposium On Environment And Religion), Ahmet Hamdi Furat, Editör, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Kültür Dairesi Başkanlığı, İstanbul, ss.0-247, 2008

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2008
  • Yayınevi: İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Kültür Dairesi Başkanlığı
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.0-247
  • Editörler: Ahmet Hamdi Furat, Editör
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kırgız toprakları, yüzyıllardır doğal halini korumaktadır. Çevre sorunlarının sebep olduğu büyük tahribatın şiddetli bir şekilde yaşandığı dünyada, Kırgızistan, bu tahribattan en az etkilenen ülkelerden biridir. Bilindiği gibi çevre sorunları, ağırlıklı olarak insan eliyle meydana gelmektedir. Küresel boyutta yaşanan bu sorunlar yanında, pek çok ülkede bu sorunların lokal olarak yaşandığı da görülmektedir. Bilhassa bölgesel sorunların doğmasında, o bölgede yaşayanların çevreye verdiği tahribatın büyük rolü vardır. Bu noktada Kırgız halkı, son yıllara kadar, büyük bir duyarlılık sergileyerek sahip oldukları çevresel unsurları korumuşlardır. Bu duyarlılığın asırlardır sürdürülerek bugüne gelmesinde, Kırgız inançlarının, örf ve adetlerinin büyük rolü vardır. Zira Kırgızlar, halk olarak ortaya çıkışları, Kırgız topraklarına sahip oluşları ve daha pek çok efsanelerinde, milli destanlarında bütün varlıklarını doğrudan tabiatla ve tabiattaki unsurlarla ilişkilendirmişlerdir. Irk olarak türeyişlerini bir takım hayvanlara bağlayan Kırgızlar, sahip oldukları topraklarının da, “Tanrı’nın kendilerine özel bir ikramı” olduğuna inanmaktadırlar. Onlar bu toprakları, “Tanrı’nın kendine tahsis ettiği özel mekânı” olarak görmekte ve oradaki her nesneyi, Tanrı’nın kutsal bir varlığı olarak değerlendirmektedirler. Onlara göre Kırgız toprağındaki pek çok hayvan ve ağaç türü, dereler, göller, pınarlar, dağlar, bazı taş çeşitleri bütün bu nesneler kutsaldır ve bunların aynen himaye edilmesi gerekir. Kırgızlar, topraklarında bulunan bu tür nesnelerin her birinin, dini bir olay veya kişiyle irtibatını kurmuş ve onu inanç motifiyle süslemişlerdir. Bu anlayış sayesinde belki de başka yerde az bulunacak kadar büyük bir oranda tabiat ve çevresel unsurlar korunmuştur. Bu tebliğde, genel anlamda çevrenin ve çevresel unsurların korunmasında Kırgız inanç ve geleneklerinin rolü irdelenecek; buradan hareketle inanç ve adetlerin, insanlığın en büyük problemlerinden biri haline gelmiş olan çevre sorunlarının ortadan kaldırılmasında ve tabiatın korunmasında büyük önem arz ettiği hususu üzerinde durulacaktır.