İstanbul’un İçme Suyu Barajlarının Sedimantasyon Problemi ve Çözüm Önerileri: Alibey Barajı Örneği


ÇELİK H. E., ŞENGÖNÜL K., AKYÜZ Y. F., ALTUNEL O., DAĞCI M., ESİN A. İ.

JOURNAL OF THE FACULTY OF FORESTRY-ISTANBUL UNIVERSITY, cilt.62, sa.2, ss.113-127, 2012 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 62 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2012
  • Dergi Adı: JOURNAL OF THE FACULTY OF FORESTRY-ISTANBUL UNIVERSITY
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.113-127
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Baraj havzalarındaki yanlış arazi kullanımı ve doğal dengeyi bozucu faaliyetler, baraja normalden fazla sediment gelmesine neden olmaktadır. Gelen fazla sediment ile ölü hacim hızla dolmakta, aktif hacim de küçülmeye başlamaktadır. Aktif hacmi ekonomik ömründen önce dolmaya başlayan barajlar görece kısa bir sürede yapım amacı açısından kullanım dışı kalmaktadır.
Çalışmada 2007 yılı yazında alansal olarak yaklaşık % 70’i kurumuş olan İstanbul Alibey barajındaki sedimantasyon incelenmiştir. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 1978 yılında hazırlanmış olan batimetrik harita ile 2007 yılında yersel yöntemlerle üretilmiş olan baraj dip topografyasının haritası karşılaştırılarak baraja gelen sediment miktarının ve veriminin hesaplanması amaçlanmıştır. Ancak 1978 tarihli haritanın hata vermesi karşılaştırma imkânını ortadan kaldırmıştır. Sediment miktarının tayininde diğer arazi çalışma ve gözlemlerinden yararlanılmaya çalışılmıştır.
Arazi çalışmaları sırasında sediment analizi amacıyla baraj gölünün kuruyan tabanında açılan 33 adet profilin analizinde 1,50-1,70 m arasında değişen derinliklere kadar yatak boyunca yeknesaklık göstermeyen katmanlar gözlenmiştir. Profillerde üstte 20-30 cm’lik bir alüvyon tabakası görülmekle birlikte, barajda su tutulmadan önce bu alanda tarım yapıldığı için, bu tabakanın tamamı sediment birikimi olarak değerlendirilememiştir.  
Baraj tabanının kuru kısımlarında yapılan gözlemler, eski köprü ayağı kalıntısı, yan dereden gelen, derin olmayan ve tam gömülmeyen bir beton kanal,  Mağlova su kemerinin 2007 yılında çekilen fotoğrafları, eski tarihli fotoğrafları, rölövesi ve gravürü değerlendirilmiştir. Çalışmada, barajın ortalarından başlayarak krete doğru yaklaşık 10 cm siltasyon olduğu sonucuna varılmış ve alınması gereken önlemler belirtilmiştir.
Land misuse and natural balance impairing activities in dam watersheds are resulted in excessive sediment to enter the dam reservoirs and fill their dead storage prematurely; thus live storage begins to dwindle rapidly. Such dams which are filled up their active volume by sedimentation earlier than their planned economic life become out of service in the context of construction purposes. 
In this study, sedimentation in Alibey dam reservoir, which dried up to 70% of its area in the summer of 2007, was studied. During this dry season, it became possible to make the majority of its bathymetric map by terrestrial ground measurements. Thus, it was intended that, by using the sediment deposited behind the dam wall, the sediment yield of the reservoir could better be estimated, comparing the newly produced bathymetric map with the one made by DSİ in 1978. Unfortunately, this estimation was not made possible due to the obvious fact that 1978 map inherited considerable amount of faults.
During the field works carried out inside the dried dam reservoir, non-uniformity between earth 
layers in 33 soil profiles was observed up to 150-170 cm. Since the bottom of the reservoir was heavily cultivated prior to dam construction, the 20-30-cm top layer determined in soil profiles could not be interpreted as the result of sedimentation.
Visual investigations revealed that one ruined bridge foot and a shallow concrete channel were still unburied. It was interpreted that comparison of measured drawing, old photographs, a historic gravure and photographs of Mağlova aqueduct taken in 2007, sedimentation from middle of dam through crest siltation reached 10 cm.