Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi dergisi (Online), cilt.3, sa.1, ss.161-172, 2017 (Hakemli Dergi)
Herakleitos yaklaşık iki bin beş yüz yıl önce hayatın anlamını ‘Panta
Rei’ ilkesine göre açıklamaya çalışmıştı. Buna göre her şey önü alınmaz bir şekilde akmakta ve değişmektedir. Tarihte de bir anlamda
Herakleitos’un ırmağı gibi hızla akıp gitmekte ve aynı olayı bir daha
yaşama, olanı durdurma imkanı olmayan süreç yaşanmaktadır. Hızla akan ve her an değişen tarih ve zaman içerisinde bazı dönemler
önemli kırılmalara ve değişimlere sahne olmuştur. Bu değişimler hem
mevcut dönemi, hem de sonraki dönemleri karşı konulmaz bir şekilde
bu değişim rüzgârını içine alarak, tahmin edilmeyen ya da umulandan daha farklı sonuçların doğmasına da imkan sağlamıştır. Aydınlanma ve onun düşünce havzasında hayat bulan milliyetçilik içinde
de böyle bir tesadüf ve imkanın bulunduğu söylenebilir. Aydınlanma
entelektüel, sosyal, siyasi bir dönüşümün adı olarak on sekizinci yüzyıldan beri pek çok oluşum ve değişime imkan sağlamış düşünsel bir
harekettir. Başta siyasi yönetim tarzları olmak üzere, insan, toplum
ve sanata dair değişimler birbirini tetikleyen şekilde ortaya çıkmış
ve günümüz modern toplumun oluşmasını sağlamıştır. Milliyetçilikte Aydınlanmanın bakiyesi olan bir kavramdır. Özgürlük, eşitlik,
bağımsızlık gibi ülküler, Fransız ihtilali ile beraber, adına milliyetçilik
dediğimiz bir düşünsel ve siyasi akım ve sisteme dönüşmüştür. Biz bu
çalışmamızda bu dönüşüme dair kısa bir değerlendirmeyi, belki de bir
dipnotu kendi zaviyemizden sizlere sunmaya çalışacağız