Until the 1960s, literature on social movements had been limited to such movements that emerged in the West in the modern period-. These movements had organizational structures and leaders and contributed to a revolution. This narrow framework contained parallelisms to the progressive theory of history and modernization theory. Researchers such as Antonio Gramsci, Michel de Certeau and James Scott, and approaches such as 'history from below,' subaltern studies and post-colonial theory played a key role in expanding and enriching views on social movements. Eric Hobsbawm's studies on social movements in both pre-modern Europe and contemporary Latin America and Asef Bayat's studies on contemporary Middle Eastern social movements have contributed to the expansion of the field by going beyond the boundaries of the social movements' literature inspired by modernization theory. In this article, Hobsbawm's and Bayat's studies on social movements are discussed comparatively, though the continuity between them is emphasized., Both their philosophical and theoretical foundations as well as their concepts and typologies are examined in the context of their contributions to the literature. Especially in Latin America and Middle East countries, where legal practices and regulations are insufficient and the existing political and bureaucratic mechanisms cannot represent the public, there are social movements that create a 'passive revolution' in Gramscian sense. Indeed, both Hobsbawm and Bayat studied non-Western social movements that were unorganized, leaderless, without a manifesto and non-revolutionary in the first place. Thus, by emphasizing different forms of social movement and opposition, they contributed to the critique of Eurocentric and modernist prejudices in the literature of social movements.
Toplumsal hareketler, literatürde 1950’lerin ortalarına kadar, modern dönemde Batı’da ortaya çıkan, örgütlü, lidere sahip ve devrime katkıda bulunan toplumsal hareketlerle sınırlandırılmıştır. Modernleşme teorisine paralel konumlandırılabilecek bu dar çerçevenin genişletilip zenginleştirilmesinde Antonio Gramsci, Michel de Certeau, James Scott gibi araştırmacıların yanı sıra aşağıdan tarih, maduniyet çalışmaları ve post kolonyal teori gibi yaklaşımlar önemli rol oynamıştır. Eric Hobsbawm’ın gerek modernleşme öncesi dönem Avrupa gerekse çağdaş Latin Amerika ve Asef Bayat’ın Ortadoğu toplumsal hareketleriyle ilgili çalışmaları, literatürdeki modernleşmeci kalıpların ötesine geçerek alanın genişlemesine katkı sağlamıştır. Bu makalede Hobsbawm ile Bayat’ın toplumsal hareketlere dair araştırmaları karşılaştırmalı olarak ve aralarındaki süreklilik vurgulanarak ele alınmakta gerek felsefi ve teorik temelleri gerekse geliştirdikleri kavram ve tipolojiler söz konusu zenginleşmeye katkıları bağlamında incelenmektedir. Özellikle yasal uygulama ve düzenlemelerin yetersiz kaldığı, mevcut siyasi ve bürokratik mekanizmaların halk kesimlerini temsil edemediği Latin Amerika ve Ortadoğu ülkelerinde, Gramsci’ci anlamda “pasif devrim” yaratan toplumsal hareketler söz konusudur. Nitekim her iki sosyal bilimci de Batı-dışındaki örgütsüz, lidersiz, manifestosuz ve ilk anda devrimci karakterde olmayan toplumsal hareketleri incelemelerine dahil etmişlerdir. Böylelikle iki isim de daha önce son derece sınırlı bir şekilde analize konu edilen toplumsal hareket ve muhalefet biçimlerinin önemini vurgulayarak toplumsal hareketler literatüründeki Avrupa merkezli önyargıların eleştirilmesine katkı yapmışlardır.