Turizm Metinleri Çevirisi: Türkiye Örneği, Mine Yazıcı,Edip Serdar Güner, Editör, Grafiker Yayınları, Ankara, ss.5-34, 2023
Her ne kadar COVID-19 turizm alanına ket vurduysa da insanoğlunun macera, merak, heyecan ve eğlence şeklindeki temel dürtüleri bu alandaki etkinliklerin internet siteleri, portaller gibi farklı ortamlara taşınmasına neden olmuştur. Bu nedenle insanların birbirinden yalıtlandığı bu salgın döneminde turizm alanındaki çevirileri kuramsal tartışmayı sürdürmek kültürlerarası iletişimi koparmamak açısından önem taşımaktadır. Üstelik her alanda olduğu gibi turizm alanındaki çevirilerin de daha işlevsel hale gelmesi kuramsal tartışmaların bir sonucudur. Aşı seferberliği sonucu yavaş yavaş hareketlenen bu “bacasız sanayi”nin günün şartlarına göre değişmesi kuşkusuz bu alandaki çeviri stratejilerini de etkileyecek ve yazılıdan görsele doğru ilerleyecektir. Günümüzde turizm alanındaki metinle afiş, broşür, levha gibi basılı ve televizyon, internet gibi multimedya ortamlarında yayınlanmaktadır. Bununla birlikte hem “bilgilendirici”, hem de “ikna edici” özelliğe sahip olması beklenen özgün metinlerin çevirilerinin kaynak kültürde hazırlanıp, genellikle “sözcüğü sözcüğüne” çevrilmesi onların hedef kültürde “ikna edici” ve “promosyonu artırıcı” işlevlerinin yitimine neden olmaktadır. Öte yandan bu metinlerin ülke turizmine değer katıcı bir faktör olarak görülüp, alıcı kitleyi hedef alarak çevrilmesi çevirilerin özgün metinle bağını koparmaktadır. Çeviri tanımıyla çelişen, bir başka deyişle özgün metinle bağını koparan bu şekildeki çeviriler geçmişte “çeviri olmayan” metinler olarak da adlandırılmıştır. Kuramsal tartışmaların temelini de kaynak metinle aynı işlevi taşımakla birlikte yüzeysel olarak -dilsel ve dilbilgisel olarak sözcük, tümce düzeyinde- kaynak metinle bağlantısı “örtük” olan çeviriler atmıştır. Bu tartışmalardan yola çıkarak yazı turizm çevirisi üzerine “Bu metinleri kimler nerede hazırlar?”, “Bu metinlerin çevrilmesinde çevirmenler ne gibi çeviri işlemlerine başvurur?” şeklinde bildik sorulara Türkiye’den örnekler vererek yanıt aramayı başlamış; ardından tartışma derinleştirilerek “Kuramsal olarak Geçmişte Turizm Çevirisi” konusu ele alınmıştır. Bu bağlamda kaynak metinle bağı olmayan metinlerin çeviri olup olmadıkları sorgulanarak, “işlevsel değişmezlik” ve “işlevsel değişkenlik” konusundaki kuramsal tartışmaya girilmiştir. Yazının “Günümüzde Turizm Çevirileri” başlıklı son bölümünde ise, geçmişteki kuramsal tartışmaların günümüzde ne şekilde evirildiği konusu ele alınmıştır. Sonuç olarak bu yazı ülkeye gelir getiren bir araç olarak turizm alanında çeviri yapmak isteyen çevirmen adaylarına farkındalık kazandırmayı amaçlamaktadır.Her ne kadar COVID-19 turizm alanına ket vurduysa da insanoğlunun macera, merak, heyecan ve eğlence şeklindeki temel dürtüleri bu alandaki etkinliklerin internet siteleri, portaller gibi farklı ortamlara taşınmasına neden olmuştur. Bu nedenle insanların birbirinden yalıtlandığı bu salgın döneminde turizm alanındaki çevirileri kuramsal tartışmayı sürdürmek kültürlerarası iletişimi koparmamak açısından önem taşımaktadır. Üstelik her alanda olduğu gibi turizm alanındaki çevirilerin de daha işlevsel hale gelmesi kuramsal tartışmaların bir sonucudur. Aşı seferberliği sonucu yavaş yavaş hareketlenen bu “bacasız sanayi”nin günün şartlarına göre değişmesi kuşkusuz bu alandaki çeviri stratejilerini de etkileyecek ve yazılıdan görsele doğru ilerleyecektir. Günümüzde turizm alanındaki metinle afiş, broşür, levha gibi basılı ve televizyon, internet gibi multimedya ortamlarında yayınlanmaktadır. Bununla birlikte hem “bilgilendirici”, hem de “ikna edici” özelliğe sahip olması beklenen özgün metinlerin çevirilerinin kaynak kültürde hazırlanıp, genellikle “sözcüğü sözcüğüne” çevrilmesi onların hedef kültürde “ikna edici” ve “promosyonu artırıcı” işlevlerinin yitimine neden olmaktadır. Öte yandan bu metinlerin ülke turizmine değer katıcı bir faktör olarak görülüp, alıcı kitleyi hedef alarak çevrilmesi çevirilerin özgün metinle bağını koparmaktadır. Çeviri tanımıyla çelişen, bir başka deyişle özgün metinle bağını koparan bu şekildeki çeviriler geçmişte “çeviri olmayan” metinler olarak da adlandırılmıştır. Kuramsal tartışmaların temelini de kaynak metinle aynı işlevi taşımakla birlikte yüzeysel olarak -dilsel ve dilbilgisel olarak sözcük, tümce düzeyinde- kaynak metinle bağlantısı “örtük” olan çeviriler atmıştır. Bu tartışmalardan yola çıkarak yazı turizm çevirisi üzerine “Bu metinleri kimler nerede hazırlar?”, “Bu metinlerin çevrilmesinde çevirmenler ne gibi çeviri işlemlerine başvurur?” şeklinde bildik sorulara Türkiye’den örnekler vererek yanıt aramayı başlamış; ardından tartışma derinleştirilerek “Kuramsal olarak Geçmişte Turizm Çevirisi” konusu ele alınmıştır. Bu bağlamda kaynak metinle bağı olmayan metinlerin çeviri olup olmadıkları sorgulanarak, “işlevsel değişmezlik” ve “işlevsel değişkenlik” konusundaki kuramsal tartışmaya girilmiştir. Yazının “Günümüzde Turizm Çevirileri” başlıklı son bölümünde ise, geçmişteki kuramsal tartışmaların günümüzde ne şekilde evirildiği konusu ele alınmıştır. Sonuç olarak bu yazı ülkeye gelir getiren bir araç olarak turizm alanında çeviri yapmak isteyen çevirmen adaylarına farkındalık kazandırmayı amaçlamaktadır.
Abstract
Although COVID-19 has
hampered touristic trips and travels, the basic impulses such as adventure,
curiosity, excitement, and entertainment peculiar to human beings have directed
tourism fans to search for information on the touristic web sites of Internet.
As a result, the translation activity held in the field of tourism has been
mostly carried over to Internet, or web portals. Today, while some of the
touristic documents such as posters, touristic guides, pamphlets or fliers in
the field of tourism are issued in print, most of them are issued on the
Internet, or aired through other audio-visual channels of communication.
Accordingly, this article discusses translations in the field of tourism from
the perspective of translation theory. Translations in the field of tourism have
become more functional as a result of theoretical discussions held in the field
of translation studies just in the same way as in every field of study. Today, tourism,
which is related with specific field translation, also known as "chimneyless
industry" due to its contribution to the economic prosperity of a country
as a revenue generating force. However, translations of these texts lose their “persuasive”
and “promotional” features since they are not only produced, but also
translated in source culture by amateurish, or semiprofessional translators, who
tend to adopt literal translation procedures. On the other hand, considering
these texts as a factor that adds value to the promotion of a country requires
following target-oriented strategies to address to the tourists in target
culture. But this way of strategy in translations not only ends in breaking up
bonds with original texts, but also contradicts with the definition of
translation as a text bound by the original, which gave rise to the objections of
the theorists, who assumed them not as “translations”, but as “non translations".
The basis of these theoretical discussions has been laid by the texts that are
functionally related to the original text, but not linguistically at superficial
level. In this context, the article starts with the familiar questions such as “Who
prepares these texts and where? What kind of translation processes do
translators use when translating these texts?” to problematize the issue of tourism
translation by giving examples from Turkey. After these preliminary remarks in
Introduction, the second section focusses on the theoretical account of
“Tourism Translation in the Past”. This section discusses how theorists discussed
the issue of tourism translation in the past, and fanned the flames of the
theoretical debate on “functional constancy” and “functional variety” by
questioning whether these texts are “translations” or “non-translations”. As
for the last section, titled "Tourism Translations Today", it studies
the way how the past theoretical discussions have evolved, and laid the
foundations of tourism translation today. In conclusion, this paper aims to
raise awareness of the translators who aspire to become “professional” in the
field of tourism translation.