Hem kişiler hukuku hem de miras hukukunu ilgilendirmesi sebebiyle ölüme bağlı tasarruf yoluyla vakıf kurma hem kuramsal yönüyle hem de uygulamaya etkisi bakımından oldukça önem taşımaktadır. Bu makalede ölüme bağlı vakfa ilişkin çeşitli sorunları özellikle de TMK m. 526’nın işlevi ve uygulama alanı, mirasbırakanın ölümünden tescile kadar geçen dönemde ölüme bağlı vakfın hukuki durumu, bu ölüme bağlı tasarrufun maddi içeriği ve çeşitli görünüm biçimleri, vakfetme iradesinin miras sözleşmesinin bağlayıcı içeriğine dahil edilerek açıklanmasının mümkün olup olmadığı, vakfetme iradesinin geri alınmasına dair sorunlar ve bu ölüme bağlı tasarrufun geçersizliği ile tenkisinin sonuçlarını hem öğretideki çeşitli görüşler hem de yargı uygulaması bağlamında detaylı bir şekilde irdelemeyi amaçlamaktadır.
Since it concerns both the law of persons and the law of inheritance, the establishment of a foundation through testamentary disposition is of great importance both in terms of its theoretical aspects and its impact on practice. In this article, we aim to examine in detail various problems related to the foundation through testamentary disposition especially the function and application area of Art. 526 TCC, the legal status of the testamentary foundation during the period from the deceased’s death until the registration, the material content of this testamentary disposition and its various forms, whether it is possible to disclose the will of endowment by including it in the binding content of the contract of succession, the problems regarding the revocation of the will of endowment, and the consequences of the nullity and reduction of this testamentary disposition, both in the context of in the doctrine and judicial practice.