PS-160 Çocukluk Çağı Wilson
Hastalığı: Tek Merkez Deneyimi
Cansu Ceren Eryılmaz, Zerrin Önal, Tülin Özden, Özlem Durmaz
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı, Çocuk Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bilim Dalı
|
Giriş-Amaç
|
Wilson Hastalığı (WH), metabolizması bozukluğuna
bağlı olarak gelişen dokularda bakır birikimi ile karakterize otozomal
resesif geçişli bir hastalıktır. Bu bozukluk sonucunda karaciğer başta olmak
üzere, beyin ve kornea gibi bir çok dokuda hasar meydana gelebilir. ATP7B
genindeki bozukluklar sonucunda hastalık ortaya çıkmaktadır.
|
|
Yöntem-Gereçler
|
Çalışmamızda 2007-2019 yılları arasında İstanbul
Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı, Çocuk Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bilim Dalı tarafından klinik,
histopatolojik ve/veya genetik olarak Wilson Hastalığı tanısı alan 36 farklı
aileden 42 olgunun özellikleri retrospektif olarak incelenmiştir.
|
|
Bulgular
|
Kırk iki hastanın 31’i erkek 11’i kızdı. Hastaların
şikayetlerinin ortalama başlangıç yaşı 8,09±3,90 (12 ay-16 yaş) idi.
Olguların ortalama tanı yaşı ise 9,39±4,39 (13 ay-17 yaş) idi. On hasta aile
taraması ile tanı almıştı. En sık başvuru nedeni insidental olarak saptanan
karaciğer fonksiyon testleri yüksekliği idi (17 hasta). Beş hasta
nöropsikiatrik yakınmalar ile tarafımıza başvurdu. Yirmi dört hastada aile
öyküsü mevcuttu. Başvuru anında 11 hastada hepatosplenomegali mevcuttu.
Başvuru anındaki serum serüloplazmin düzeyi 12,52±8,95 mg/dl (1,82-32,0) idi.
Yirmi hastada tanı genetik olarak doğrulandı. Takip süresince 11 hastada
nöropsikiyatrik bulgular gözlendi. Erkeklerde nörolojik tutulum daha sık
olarak izlendi ancak bu fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmadı (p=0,13).
Nörolojik şikayetlerinin ortalama başlangıç yaşı 9,82±3,3 (6 yaş-17 yaş) idi.
Bu hastaların 2 tanesinde göz muayenesinde korneada Kayser-Fleisher halkası
saptandı. Dokuz hastada kranyal MR’da Wilson Hastalığı ile ilişkili bulgular
izlendi. Kohortumuzdaki tüm hastalar, D-penisilamin, çinko veya trientin ile
tedavi edildi. Sekiz hastada ilaçlara bağlı olarak farklı yan etkiler
gözlendi. İki hastaya karaciğer nakli yapıldı.
Wilson Hastalarının klinik ve demografik özellikleri
|
|
Sonuçlar
|
Wilson Hastalığı oldukça heterojen klinik tablolara
neden olan bir hastalıktır. Batı toplumlarında ender hastalıklar (orphan
diseases) grubunda kabul edilen bu hastalık, ülkemiz gibi akraba evliliğinin
yüksek oranda izlendiği toplumlarda daha sık görülmektedir. Çocukluk çağı
hasta grubu ile ilgilenen klinisyenlerin hastalık hakkında bilgi sahibi
olması, erken tanı imkanını arttırarak hastalığa bağlı mortalite ve
morbiditenin azalmasını sağlayacaktır.
|
PS-160 Çocukluk Çağı Wilson
Hastalığı: Tek Merkez Deneyimi
Cansu Ceren Eryılmaz, Zerrin Önal, Tülin Özden, Özlem Durmaz
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı, Çocuk Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bilim Dalı
|
Giriş-Amaç
|
Wilson Hastalığı (WH), metabolizması bozukluğuna
bağlı olarak gelişen dokularda bakır birikimi ile karakterize otozomal
resesif geçişli bir hastalıktır. Bu bozukluk sonucunda karaciğer başta olmak
üzere, beyin ve kornea gibi bir çok dokuda hasar meydana gelebilir. ATP7B
genindeki bozukluklar sonucunda hastalık ortaya çıkmaktadır.
|
|
Yöntem-Gereçler
|
Çalışmamızda 2007-2019 yılları arasında İstanbul
Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı, Çocuk Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bilim Dalı tarafından klinik,
histopatolojik ve/veya genetik olarak Wilson Hastalığı tanısı alan 36 farklı
aileden 42 olgunun özellikleri retrospektif olarak incelenmiştir.
|
|
Bulgular
|
Kırk iki hastanın 31’i erkek 11’i kızdı. Hastaların
şikayetlerinin ortalama başlangıç yaşı 8,09±3,90 (12 ay-16 yaş) idi.
Olguların ortalama tanı yaşı ise 9,39±4,39 (13 ay-17 yaş) idi. On hasta aile
taraması ile tanı almıştı. En sık başvuru nedeni insidental olarak saptanan
karaciğer fonksiyon testleri yüksekliği idi (17 hasta). Beş hasta
nöropsikiatrik yakınmalar ile tarafımıza başvurdu. Yirmi dört hastada aile
öyküsü mevcuttu. Başvuru anında 11 hastada hepatosplenomegali mevcuttu.
Başvuru anındaki serum serüloplazmin düzeyi 12,52±8,95 mg/dl (1,82-32,0) idi.
Yirmi hastada tanı genetik olarak doğrulandı. Takip süresince 11 hastada
nöropsikiyatrik bulgular gözlendi. Erkeklerde nörolojik tutulum daha sık
olarak izlendi ancak bu fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmadı (p=0,13).
Nörolojik şikayetlerinin ortalama başlangıç yaşı 9,82±3,3 (6 yaş-17 yaş) idi.
Bu hastaların 2 tanesinde göz muayenesinde korneada Kayser-Fleisher halkası
saptandı. Dokuz hastada kranyal MR’da Wilson Hastalığı ile ilişkili bulgular
izlendi. Kohortumuzdaki tüm hastalar, D-penisilamin, çinko veya trientin ile
tedavi edildi. Sekiz hastada ilaçlara bağlı olarak farklı yan etkiler
gözlendi. İki hastaya karaciğer nakli yapıldı.
Wilson Hastalarının klinik ve demografik özellikleri
|
|
Sonuçlar
|
Wilson Hastalığı oldukça heterojen klinik tablolara
neden olan bir hastalıktır. Batı toplumlarında ender hastalıklar (orphan
diseases) grubunda kabul edilen bu hastalık, ülkemiz gibi akraba evliliğinin
yüksek oranda izlendiği toplumlarda daha sık görülmektedir. Çocukluk çağı
hasta grubu ile ilgilenen klinisyenlerin hastalık hakkında bilgi sahibi
olması, erken tanı imkanını arttırarak hastalığa bağlı mortalite ve
morbiditenin azalmasını sağlayacaktır.
|