Düşük over rezervine sahip olguya ait Metafaz-I oositin ICSI sonrası sonuçları


Altun A., Akgül C.

ULUSAL EXPERMED KONGRESİ (ÜRSAK Derneği), İstanbul, Türkiye, 31 Mayıs - 02 Haziran 2024, ss.10-11

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.10-11
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç:

            Yardımcı üreme tekniklerinde, kontrollü over hiperstimülasyonu sonrasında hastalardan elde edilen oositlerden sadece %5’inin canlı doğumla sonuçlanması, kohorttaki oositlerin hepsinin aynı gelişimsel özelliğe sahip olmadığını göstermektedir. Oosit matürasyonu, oosit kalitesini belirleyen, birbiriyle senkronize ilerleyen nükleer ve sitoplazmik matürasyon süreçlerinden oluşur. Matur oositin fertilize olabilme yeteneği sperm füzyonu sonrasında gerçekleşmesi gereken tüm olayların doğru bir düzen içerisinde gerçekleşmesine bağlıdır. İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) uygulamalarında matür oositlere enjeksiyon uygulaması yapılmaktadır. Fakat düşük over rezervine sahip kadınlar veya azospermi gibi ağır erkek faktörü olan hastalarda elde matür oosit olmadığında veya çok az sayıda matür oosit olduğunda gebelik şansını arttırmak amacıyla immatür oositlere enjeksiyonu yapılabilmektedir. Bu uygulamanın başarısı hala netlik kazanmamıştır. İmmatür oositlerin kullanılmasıyla gebelik elde edilirse maddi manevi oldukça yorucu yeni bir tedavi siklusuna başlamadan mutlu sona ulaşılabilir. Bu bildiride antagonist protokolü ile IVF tedavisi uygulanmış, elde edilen immatür oosite TESE'den gelen sperm ile ICSI işlemi yapılmış ve immatür oositten gelişen embriyodan gebelik elde edilmiş olan olgumuzu sunmaktayız

Yöntem:

Olgu sunumu;

            Çiftimiz gebe kalamama şikayeti ile fakültemize başvurmuştur. Düşük over rezervi ve non-obstruktif azospermi tanısı ile IVF-TESE-ICSI tedavisi planlanmıştır. Antagonist protokolü ile siklusun 3.gününde 300 U/gun gonadotropin başlanmış, önde giden follikül çapı 14 mm olduğunda günlük 0,25 mg GnRH antagonisti verilmiş, ovulasyon tetikleme gününe kadar devam edilmiştir. Önde giden foliküller 18 mm çapa ulaştığında 0,25 mcg hCG enjeksiyonu ve enjeksiyondan 33-35 saat sonra oosit toplama işlemi uygulanmıştır. İki adet Metafaz II (MII-matür), 2 adet Metafaz I (MI-immatür), toplam 4 oosit toplanmıştır. MI oositlerin laboratuvar ortamında MII safhasına geçmesi için büyüme faktörlü hücre kültür ortamında 4 saat 37 derecede %7 CO2, %5 O2’de inkübe edilmiştir. İnkübasyon sonrası MI oositler MII aşamasına geçememiştir. Aynı gün erkek hastaya testiküler sperm ekstraksiyonu (TESE) operasyonu yapılmıştır. TESE işlemi sonrası immotil18.000/total sperm elde edilmiştir. TESE’de elde edilen spermler ile oosit enjeksiyonu yapılıp fertilizasyon, embriyo gelişimi ve gebelik durumu incelenmiştir. 

Bulgular:

ICSI sonrası oositlerde %25 fertilizasyon oranı gözlenmiştir. MI oositlerden fertilizasyon gözlenirken, MII oositlerden fertilizasyon gözlenmemiştir. İkinci gün MI (immatur) oositten 4 hücre GI (iyi kalite) embriyo gelişmiştir, gelişen embriyo hastaya transfer edilmiştir (Resim 1). Transferden yaklaşık 12 gün sonra Beta hCG +43 / pozitif gelmiştir. USG ile fetal kalp atımı izlenerek klinik gebelik tanısı konmuştur.

Sonuç:

İmmatür oositlere uyguladığımız intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu sonrası anlamlı fertilizasyon oranı ve klinik gebelik oluşması matür oosit elde edilemeyen zor hasta grubunda gebelik şansını arttırabilme ihtimali sunmaktadır. Yardımcı üreme tekniği prosedürlerine eklenebilecek bu prosedür ile gebelik oranları arttırılabilir.