18th International Symposium Communication in the Millennium, Erzurum, Türkiye, 26 - 27 Ekim 2021, ss.999
Televizyon ve sinema gibi geleneksel kitle iletişim araçlarının dijital platformların yükselişiyle birlikte seyirciye daha
önce deneyimlemediği anlatı ve türlerde içerikler sunmaya başlaması, değişen gündelik pratikler ve artan rekabet ortamı
nedeniyle kaçınılmaz olarak görülmektedir. Jenkins’in yöndeşen medyaya dair ortaya koyduğu düşünceler, medya
endüstrisinin ticari ve pazarlama stratejilerini şekillendirse de dijital hikâye anlatıcılığının televizyon yayıncılığında nasıl ele
alındığı sorusu gerek televizyonun izleyici profili gerekse de tarihsel geçmişi düşünüldüğünde araştırmaya değerdir. Nitekim
teknolojinin gelişmesiyle beraber geleneksel yayıncılığının önemli bir unsuru olan televizyon dizileri, anlatı kodlarını gözden
geçirmeye başlamıştır. Bu bildiri kapsamında ele alınan Modern Family: Connection Lost bölümü, dijital hikâye anlatıcılığı,
screenlife tekniği ve yöndeşme kültürü bağlamında incelenmiştir. Mekân olarak birbirinden uzakta ya da aynı evin içinde
olan karakterlerin birbirleriyle yalnızca laptop, tablet ve akıllı telefon gibi ağ temelli cihazlar vasıtasıyla dolayımlı iletişime
geçmesi, gündelik yaşamın dinamik yapısını ön plana çıkartırken, ikincil ekranların birincil ekran olarak kullanılması ise
anlatı ve araç arasındaki sınırların silinmeye başladığını göstermektedir. Sonuç olarak dijital araçlar vasıtasıyla ağ temelli
dijital bir anlatının kurulduğu tespit edilmiştir. Böylece televizyon ekranlarından alışık olduğumuz kamera açıları,
kameranın konumu, kompozisyon, mizansen, ritim ve kurgu gibi geleneksel yayıncılığa ait anlatı kodları bu bölüm özelinde
kırılmaktadır.