Abdullah Bosnevî’nin (992-1054/1584-1644) Tefsirciliği


AYDAR H.

I. Uluslararası Abdullah Bosnevi Sempozyumu, Saray Bosna, Bosna-Hersek, 25 - 26 Mayıs 2013, ss.44-56

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Saray Bosna
  • Basıldığı Ülke: Bosna-Hersek
  • Sayfa Sayıları: ss.44-56
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Abdullah Bosnevî’nin tefsirciliğine geçmeden önce tefsir ve bu arada işârî tefsir hakkında biraz bilgi vermenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Tefsir deyince, kısaca Kur’an ayetlerinin daha rahat anlaşılmasını sağlayacak açıklamalar, yorumlar akla gelir. Bu açıklama ve yorumlar insan gücü ve Arap dilinin imkanları ölçüsünde ilâhî murada delâlet edecek şekilde olmalıdır. İşte bu çerçeve içinde Kur’an metninin içerdiği manaları ortaya koyma faaliyeti, “tefsir” olarak isimlendirilmektedir.

Hz. Peygamber döneminden itibaren ilgili alimler Kur’an’ı tefsir etmeye, âyetler çerçevesinde ilâhî muradı ortaya koymaya ve insanların onu anlamalarını sağlamaya çalışmışlardır. Bunun neticesinde sayılarını yüzlerle ifade edeceğimiz kadar çok tefsir kitabı ortaya çıkmıştır ki, bunların cilt olarak toplamı binlerle ifade edilecek kadar çoktur.

Alimlerimiz öteden beri Kur’an ayetlerini tefsirde esas alınan hareket noktasına göre tefsirleri çeşitli tasniflere tabi tutmuşlar ve bunları muhtelif başlıklar altında değerlendirmişlerdir. Bu cümleden olarak Hz. Peygamber, sahabe ve tabiundan gelen rivayetleri esas alarak yapılan tefsirlere rivâyet, Arap dili ve belağati, edebiyat, mantık, kıyas ve daha başka pek çok ilme istinaden ve aklî yorumlar yapmak suretiyle oluşturulan tefsire de dirâyet tefsiri denmektedir. Ağırlıklı bir şekilde Arap dili ve belağatıyla ilgili konuların işlendiği lüğavî tefsirler, fıkhî konuların işlendiği ve hükümlerin istinbât edildiği ahkâm tefsirleri, mezhebi ve itikâdî konuların öne çıkarıldığı kelâmî (mezhebi) tefsirler, ilmî konuların ele alındığı ilmî (bilimsel) tefsirler de bazı tesir türleri olarak zikredilmektedir.