X. ULUSAL EKOLOJİ VE ÇEVRE KONGRESİ , Çanakkale, Türkiye, 4 - 07 Ekim 2011, ss.59
Kentleşme, yüzey sularına karışan kirletici tür ve miktarlarının artmasına
neden olmaktadır. Kentsel yerleşim alanlarının büyük bir kısmı binalarla, beton ve
asfaltla ve drenajı bozuk peyzajla örtülüdür. Bu alanlar yağmur ve kar suyunun
zeminde emilmesini engellemekte, özellikle altyapının olmadığı ya da yetersiz olduğu
yerleşimlerde, yüzeysel akış suyunun miktar ve hızını arttırarak su baskınlarına neden
olmaktadır. Kentsel alanlardan gelen akış; sediman, yağ, motorlu araçlardan
kaynaklanan toksik kimyasallar, besi maddeleri ve pestisitler, virüs, bakteri, tuzlar,
ağır metaller ve termal kirliliğin yüzey sularına taşınmasına neden olmaktadır.
Düşük Etkili Gelişim (Low Impact Development – LID), yağmur suyunu
yönetmek için doğa ile çalışılan bir imar yaklaşımıdır. LID prensiplerinin
desteklenmesi için, nispeten yeni ve esnek "yeşil altyapı" terimi kullanılmaktadır. Yeşil
altyapı, geleneksel yağmur suyu kontrol elemanlarının yanı sıra farklı peyzaj
tekniklerinde geniş bir yelpazede de kullanılabilir. Düşük Etkili Gelişim (LID)
yaklaşımında, bioretention uygulamaları, yağmur bahçeleri, çatı bitki örtüsü, yağmur
varilleri ve geçirgen kaldırımlar gibi çeşitli uygulamalar yapılabilmektedir. LID
prensiplerinin uygulanmasıyla, suyun yerleşim alanlarına olan olumsuz etkisinin
azaltılması ve suyun ekosistem ve havza içindeki doğal hareketinin desteklenmesi
sağlanmaktadır.
Edirne, 140.000 nüfusa sahip ve konut alanlarının arttığı bir kent merkezidir.
Konut alanları arttıkça altyapı ve yeşil alan ihtiyaçları da artmakta ve yeni yapılanacak
alanlarda “yeşil altyapı” ihtiyacı doğmaktadır. Bu çalışmada Edirne il merkezi için LID
yaklaşımıyla bir uygulama önerilecektir.