in: Sigorta Genel Şartlarının Düzenlenmesi, Denetlenmesi ve Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar Sempozyumu, Prof. Dr. Rayegan Kender'e Saygı Günü, Samim Ünan,Serap Amasya,Başak Baysal,Aslıhan Sevinç Kuyucu,Kübra Yetiş Şamlı,Melda Taşkın, Editor, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2020
Ülkemizde
hayat sigortası sözleşmeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) Sigorta
Hukuku Kitabındaki hükümleri ve 11 Mayıs 2002 tarihli Hayat Sigortaları Genel
Şartlarındaki (HSGŞ) esaslar çerçevesinde akdedilmektedir. Bilindiği üzere, 5684
sayılı Sigortacılık Kanunu (SK) m. 11 uyarınca, “Sigorta sözleşmelerinin ana
muhtevası, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (Kurum)[1] tarafından onaylanan ve
sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak
düzenlenmekte”dir. Uygulamada hayat sigortası sözleşmelerinin akdine ilişkin en
temel sorunlardan biri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğünden
önceki dönemde hazırlanmış olması nedeniyle Hayat Sigortaları Genel
Şartlarının, esas itibariyle 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu‘ndaki
düzenlemeleri yansıtması ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndaki (TTK) pek çok
hüküm ile uyumsuz olmasıdır. Bu sorun uygulamada çok defa sigorta şirketleri
tarafından sigorta sözleşmesi akdetmek isteyen kişilere sunulan bilgilendirme
formlarına “Hayat Sigortaları Genel
Şartlarında 6102 sayılı TTK ile uyumu sağlayacak değişiklikler yapılıncaya
kadar genel şart hükümlerinin yeni yasal düzenlemenin emredici kurallarına
aykırı düşen hükümleri yerine yeni kanundaki hükümlerin geçerli olacağı”
yönünde hükümler eklenmek suretiyle aşılmaya çalışılmaktadır. Bilgilendirme formlarına
eklenen bu tür hükümlerin, hayat sigortası sözleşmelerinde sigortacının
aydınlatma yükümlülüğünü usulüne uygun şekilde yerine getirmiş sayılması
bakımından yeterli olup olmadığının ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde çözüme
kavuşturulması son derece önemlidir.
Hayat Sigortaları Genel Şartları uygulamasına
ilişkin olarak, çalışmamızda değinilecek konulardan bir diğeri, ülkemizde
neredeyse artık her kredi sözleşmesi ile birlikte akdedilen krediye bağlı hayat
sigortası sözleşmelerinin, Hayat Sigortaları Genel Şartlarına tâbi
tutulmasından ileri gelen aksaklıklardır. Bu bağlamda, çalışmada ayrıca, “krediye
bağlı hayat sigortası sözleşmesini geleneksel hayat sigortası sözleşmelerinden
farklı kılan özelliklerin tespit edilmesi” ve krediye bağlı hayat sigortası
sözleşmelerinin hukuki niteliği ve özellikleri göz önünde bulundurularak
hazırlanacak “ayrı bir krediye bağlı Hayat Sigortaları Genel şartı ihtiyacına
dikkat çekilmesi” amaçlanmaktadır.
[1]
10.7.2018 tarih ve 1 sayılı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın teşkilat
yapısına ilişkin 217 vd.daki maddeleri ve
18.10.2019 tarihli ve 47 sayılı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 19. maddesi uyarınca, 5684 sayılı
Sigortacılık Kanunu m.11/1’de yer alan “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası,
Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan
genel şartlara uygun olarak düzenlenir” hükmündeki “Müsteşarlık” ifadesinin,
“Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (Kurum)” olarak
anlaşılması gerekmektedir. (9.7.2018
tarihli ve 703 sayılı “ Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması
Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ile 13/12/1983 tarih ve 178
sayılı Maliye Bakanlığının teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. 10.7.2018
tarih ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin, Hazine ve Maliye
Bakanlığı’nın teşkilat yapısına ilişkin
217 vd.daki maddelerinden anlaşıldığı üzere, artık, Hazine ve Maliye
Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı birleştirildiği için, Yönetmelikteki “Müsteşarlık” ifadesinin
“Hazine ve Maliye Bakanlığı” şeklinde anlaşılması gerekmiştir. Bu Kararnameden
sonra, 2019 yılı içerisinde çıkarılan 47 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin
19. maddesine göre ise, “Bu
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde yer alan görev ve yetkiler kapsamında diğer
mevzuatta sigortacılık ve özel emekliliğe ilişkin olarak Bakanlığa, kapatılan
Sigortacılık Genel Müdürlüğüne ve Sigorta Denetleme Kurulu Başkanlığına yapılan
atıfların Kuruma, Bakana yapılan atıfların Kurula” yapılmış sayılacağı
hüküm altına alınmıştır.)