3. Uluslararası İstanbul Coğrafya Kongresi, İstanbul, Türkiye, 21 - 23 Haziran 2023, ss.336-337
Buğday, dünya nüfusunun
önemli bir kısmının temel besin kaynağı olan ekmek üretiminde yararlanılan bir gıda
maddesi olduğundan, diğer bitkilere göre daha fazla üretilmekte ve olası
olumsuzluk karşısında gıda güvenliği ve erişebilirliğiyle alakalı krizlerin küresel
bir sorun haline gelmesine sebep olmaktadır. İklim ve hava durumunda yaşanan
değişiklikler, buğday bitkisinde dönemlik olarak oluşan hastalıklar, buğday
üretim ve lojistiğini olumsuz etkileyen siyasi gelişmeler dünya buğday
üretimini etkilemekte ve buğday krizlerinin temel sebepleri arasında gösterilmektedir.
Dünyanın karşı karşıya geldiği son buğday krizi esas olarak 24 Şubat 2022 tarihinde
başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla meydana gelmesine rağmen, iklimsel
anamolilerle şiddetini arttıracağı düşünülmektedir.
2022 yılının ilk
aylarında başlayan savaşın gerek Ukrayna gerekse Rusya Federasyonu’nun ekonomilerinin
ve buğday tarımı üzerinde önemli etkileri olmuştur. Ancak bu iki devletin dünya
buğday üretiminde önde gelen üreticiler ve net ihracatçılar olması, buğday
krizini yerel bir problemden çıkartıp, son yıllardaki en büyük küresel gıda
güvenliği sorunu haline getirmektedir. 2021 yılı verilerine göre dünyada en
fazla buğday ihracatı yapan ilk beş ülke sırasıyla, Amerika Birleşik
Devletleri, Rusya Federasyonu, Avustralya, Kanada ve Ukrayna’dır. Ukrayna ve
Rusya Federasyonu’nun 2021 yılı itibariyle küresel ölçekte ihracatı yapılan
buğday miktarı 200 milyon ton kadardır. Rusya-Ukrayna savaşına kadar olan
dönemde bu miktarın yaklaşık dörtte biri Rusya ve Ukrayna tarafından
gerçekleştirilmekteydi.
Buğday krizi, 2022 yılı mahsulü
olan ve silolarda depolanan Ukrayna buğdayının ülke dışına ihraç edilememesiyle
dünya gündemine gelmiştir. Ukrayna, ürettiği buğdayı hem denizyoluyla hem de
karayoluyla ihraç etmektedir. Karayolu ile nakledilen buğdaylar genellikle
yakın coğrafyalardaki ülkelere taşınırken, denizyoluyla yapılan ihracat ise,
daha uzak ülkeleri kapsamaktadır. Rusya’nın Ukrayna topraklarındaki askeri
operasyonları karayolu lojistik ağını sekteye uğrattığı gibi, deniz ticaretinde
kullandığı suyolu güzergâhının güvenliğini de tehlikeye düşmüştür. Buğday
lojistiğinde yaşanan bu olumsuz durum, Birleşmiş
Milletler'in gözetiminde Ukrayna ve Rusya Federasyonu ile gerçekleştirilen “Tahıl
Koridoru Anlaşmasıyla” ancak belirli bir süre için ortadan kaldırılmıştır.
Ukrayna-Rusya savaşının Ukrayna’daki
buğday üretimi üzerinde de etkili olması kaçınılmazdır. Rusya’nın askeri
operasyonlar gerçekleştirdiği sahalar Ukrayna’nın doğu ve güney bölgeleridir. Bu
sahalar Ukrayna topraklarında buğday tarlalarının en fazla alan kapladığı ve en
verimli üretimin gerçekleştirildiği bölgesidir. Savaş esnasında buralarda
üretimin aksaması gelecekte Ukrayna’nın buğday ihracatını daha da düşüreceğine
işaret etmektedir. Nitekim Ukrayna hükümeti, hasat sezonunda % 40’lık bir gerileme
beklediğini açıklamıştır. Önümüzdeki yıl bu durum dünya piyasalarındaki buğday
miktarının azalmasına ve buğday fiyatlarının artmasına sebep olacağı
düşünülmektedir.
Ukrayna, buğday üretimi
için oldukça elverişli fiziki coğrafya şartlarına sahiptir. Bu fiziki coğrafya
şartlarının yanı sıra kullanılan kimyasal gübrelerle buğday üretiminde yüksek
verimler elde edilmektedir. Ukrayna
buğday tarımında ihtiyacı olan bu gübreleri Türkiye, Polonya, Belarus, Almanya,
Litvanya ve Rusya Federasyonu gibi ülkelerden almaktaydı. Diğer taraftan dünyanın
en büyük kimyasal gübre üreticisi olan Rusya Federasyonu’na uygulanan ambargo
ve yaptırımlar gübre fiyatlarını yükseltecektir. Bu durumun, buğday tarımındaki
girdi maliyetlerini yükselteceği ve buğday krizini şiddetlendireceği öngörülebilir.
Yukarıdaki satırlarda
değinilen durumlar birçok ülkeyi az ya da çok olumsuz etkilemesi beklenebilir.
Bu durumdan en fazla etkilenecek olan ülkeler buğday ihtiyacının tamamına
yakınını Rusya Federasyonu ve Ukrayna’dan karşılayan; Eritre, Moğolistan,
Somali, Cibuti ve Lübnan gibi ülkeler olacaktır. İhtiyacı olan buğdayın
tamamına yakınını Rusya Federasyonu ve Ukrayna’dan karşılayan adı geçen ülkelerin
kısa zamanda yeni pazarlar bulması gerekecektir.
2022/2023 dönemi, buğday
üretimi için krizlerin yaşandığı ve krizlerin derinleşmesinin muhtemel olduğu
bir dönemdir. Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu tahıl krizi, meteorolojik anomalilerin
etkisiyle daha da derinleşeceği varsayılabilir[A1] .
Uluslararası Buğday Konseyi (IGC) Mayıs 2022 tarihli son raporunda küresel
buğday üretiminin son üç yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı. ABD
Tarım Bakanlığı verilerine göre, 2022-2023 sezonu için buğday üretiminde en
uygun iklim koşullarının Karadeniz çevresindeki ülkelerde yaşanacağına dikkat
çekilmesine rağmen, bölgenin iki önemli üreticisi Rusya Federasyonu ve
Ukrayna’nın savaş sebebiyle dünyanın talebini karşılamada zorlanacağı
öngörülmektedir.
Dünya buğday krizini
başlatan Rusya-Ukrayna savaşı dünyadaki buğday piyasasının önemli aktörleri
olan diğer ülkelerin de tutum ve kararlarını etkilemiştir. Dünyadaki önemli
üreticilerden biri olan Hindistan’da buğday
üretiminin gerileyeceği tahmin edilmektedir. İç talebi karşılama kaygısı güden
Hindistan yönetimi ise Mayıs ayı ortasında buğday ihracatını yasaklamıştır. Öte yandan, Rusya Federasyonu ile birlikte dünyanın en büyük gübre ihracatçısı olan
Çin’in iç talep baskısıyla gübre ihracatına yasak getirmesi de küresel buğday üretimini
olumsuz etkileyebilecek bir başka problemdir.
Sonuç
olarak; Rusya-Ukrayna savaşıyla ön plana çıkan buğday krizi, iklimsel değişiklikler
ve diğer ülkelerin de kendi çıkarları doğrultusunda aldıkları ve alacakları
kararlarla dünya gündemini bir süre daha işgal edecek gibi görünmektedir.
Savaşın ilk yılında “Tahıl Koridoru” girişimleri sayesinde krizin seviyesini
düşürse de, küresel çapta oluşan buğday yetmezliği hâlâ ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.