18. Ulusal Cerrahi Kongresi, İzmir, Türkiye, 23 - 27 Mayıs 2012, sa.157, ss.1-502
Amaç:
Özofagus kanseri tanısıyla hibrid minimal invaziv özofajektomi
uygulanan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi.
Gereç ve Yöntem:
Ocak 2008-Şubat 2012 tarihleri arasında İstanbul Tıp Fakültesi Genel
Cerrahi Anabilim Dalı A servisinde özofagus kanseri tanısıyla standart
olarak torakoskopik özofagus serbestleştirilmesi ve mediastinal lenf
nodu disseksiyonu, laparotomi ile mide tüpleştirilmesi ve çölyak
lenf nodu disseksiyonu, servikal insizyonla boyun disseksiyonu ve
anastomoz uygulanan 25 hasta yaş, cins, ameliyat süresi, lenf nodu
sayısı, ameliyat sonrası ağrı, komplikasyon, takip süresi ve sağ kalım
açısından retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular:
Ortalama yaş 54,96 ± 12 yıl, K/E oranı 1.77/1 (16/9) olarak saptandı.
Ortalama ameliyat süresi 214,10 ± 18,6 dk, ortalama torakoskopi süresi
88 ± 14 dk olarak saptandı. Disseke edilen toplam ortalama lenf nodu
36±14.2, mediastinal lenf nodu sayısı 28.2±12.8 idi. Ameliyat sonrası
ağrı değerlendirilmesi VAS (visual analog pain scale) ile yapıldı. VAS
3,66 ± 0,42 olarak bulundu. Komplikasyonlar değerlendirildiğinde 3
hastada ses kısıklığı (%12), 2 hastada anastomoz darlığı (%8) saptandı.
Ameliyat sonrası dönemde hastalarda respiratuar komplikasyon
saptanmadı. Ortalama takip süresi 20 ± 6 ay olan hastalarda 2 hastada
port yeri tümör implantı nedeni ile kısmi kot rezeksiyonu uygulandı.
Bir hasta 20. günde masif üst gis kanama ve bir hasta 12. ayda beyin
metastazı nedeni ile kaybedildi.
Tartışma ve Sonuç:
Hibrid minimal invaziv özofajektomi özofagus kanser cerrahisinde
giderek artan oranlarda başarıyla uygulanan ve onkolojik sonuçları
açık cerrahiye eş değerde bir tekniktir. Ameliyat sonrası daha az
ağrı, daha iyi vital kapasite sağlamakta ve respiratuar komplikasyon
oranını azaltmaktadır.