TDB(Türk Diş Hekimleri Birliği) 24. Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi, Ankara, Türkiye, 27 - 30 Eylül 2018, ss.325
Amaç: Hemanjiyom, epitelyal kökenli
benign bir neoplazmdır. Genellikle yumuşak
dokuda bulunur ve doğal olarak hızlı
postnatal büyümeyi ardından yavaş spontan
regresyonu izler. İntraosseöz varyant veya
kavernöz hemanjiyomlar nadir olup tüm
intraosseöz tümörlerin %0.5-1’ini oluşturur.
Çene kemiklerinde vertebral kolon ve kafatası
kemiklerine kıyasla daha nadirdir. Molar ve
premolar bölgede %65 oranında bulunur. Bu
olgu sunumunun amacı literatüde nadir rapor
edilen intraosseöz hemanjiyomu radyolojik
bulgularıyla detaylı inceleyerek literatüre katkı
sağlamaktır.
Olgu: 41 yaşında erkek hasta eksik dişlerin
protetik olarak tamamlanması için İstanbul
Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve
Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı’na başvurdu.
Hastadan alınan anamnezde Okulofaringodistal
Miyopati (kasları etkileyen nadir görülen
herediter bir hastalık) tanısı olduğu öğrenildi.
Hastadan alınan panoramik radyografide
33 nolu dişin kökünden 37 nolu dişin distal
köküne uzanım gösteren düzenli sınırlı, yer
yer radyoopasitelerin izlendiği uniloküler
radyolusent lezyon görülmüştür. Odontojenik
keratokist, travmatik kemik kisti ve unikistik
ameloblastoma ön tanılarıyla hastadan konik
ışınlı bilgisayarlı tomografi alınmıştır. Alınan
tomografide 33 nolu dişin kökünün distali ile
37 nolu dişin distal kökünün distali arasında
mandibular kanalı içine alan, vestibül ve lingual
kortikal kemikte perforasyona neden olmuş
düzenli sınırlı uniloküler radyolusent bölge
izlenmiştir. Hasta, Ağız, diş ve çene cerrahisi
ana bilim dalına yönlendirilmiştir. Yapılan
histopatolojik değerlendirme sonucu hastaya
İntraössez Hemanjiyom tanısı konulmuştur.
Sonuç: Hemanjiyomlar damarsal yapıya
sahip olduklarından cerrahi sırasında
kanamalara bağlı ciddi komplikasyonlar
oluşturabilmektedir. Bu nedenle olası teşhis
olarak hemanjiyom düşünülen vakalarda daha
detaylı radyolojik incelemeler yapılarak cerrahi
işlemlerin bu yönde daha dikkatli planlanması
ve oluşabilecek komplikasyonların önüne
geçilmesi sağlanmalıdır.
Objective: Haemangiomas are benign
neoplasms of endothelial origin. They are
mostly found in soft tissues and slowly regress
spontaneously following rapid postnatal
growth. Intraosseous variation or cavernous
hemangiomas are extremely rare and consist
only 0.5-1% of all intraosseous tumours.
Compared to the vertebral column and cranial
bones, they are rare to be seen at jaws. 65%
of the hemangiomas appear on premolar and
molar site. The aim of this presentation is to
improve literature by adding our radiological
findings of such rare entity; intraosseous
hemangioma.
Case: A 41 years old male patient was
referred to Istanbul University Faculty of
Dentistry Department of Oral and Maxillofacial
Radiology for dental prosthetics needs. The
patient’s history revealed Oculopharyngodistal
myopathy; a rare hereditary muscle
disease which affects muscle strength. The
orthopantomografic image revealed unilocular,
sclerotic bordered, mixed lesion which
extends between the root of mandibular left
canine and mandibular left second molar. The
lesion was pre-diagnosed as odontogenic
keratocyst, simple bone cavity and unicystic
ameloblastoma. CBCT imaging was performed
in order to do differential diagnosis and the
images showed mixed lesion which caused;
cortical perforations at vestibular and lingual
cortical bones with the involvement of
mandibular canal. The patient was directed to
Department of Oral and Maxillofacial Surgery
for biopsy. Histopathological study diagnosed
the lesion as Intraosseous Hemangioma.
Conclusion: Being a vascular origined
lesion, hemangiomas tend to have serious
hemorhagic complications during surgical
procedures. Therefore, in such cases with
suspected hemangioma, a throughout
radiological assessment and planning is
required to avoid complications.