Pediatrik İntrakraniyal Anevrizmalar: Klinik Özellikler, Tedavi Yaklaşımları ve Sonuçların Retrospektif Değerlendirilmesi


Uysal İ. Y., Gülsever C. İ., Örnek V., Poyraz A., Dölen D., Ünal T. C., ...Daha Fazla

Türk Nöroşirürji Derneği 38. Bilimsel Kongresi, Antalya, Türkiye, 10 - 13 Nisan 2025, ss.168, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.168
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Pediatrik intrakraniyal anevrizmalar, erişkinlere kıyasla oldukça nadir görülmekte olup, klinik, radyolojik ve anatomik özellikleri açısından belirgin farklılıklar göstermektedir. Çocukluk çağında anevrizmaların etiyolojisinde konjenital ve edinsel faktörlerin önemli rol oynadığı bilinmektedir. Bu çalışma, merkezimizde tedavi edilen pediatrik intrakraniyal anevrizma vakalarının demografik özelliklerini, klinik bulgularını, uygulanan tedavi yöntemlerini ve sonuçlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Gereçler ve Yöntem: Bu çalışmada, Ocak 2010 - Aralık 2024 tarihleri arasında kliniğimizde intrakraniyal anevrizma tanısı konulan ve tedavi edilen 0-18 yaş aralığındaki pediatrik hastalar retrospektif olarak incelendi.

Sonuçlar: Çalışma süresince toplam 9 pediatrik hasta intrakraniyal anevrizma tanısı ile tedavi edildi. Hastaların yaş ortalaması 10,6 olup, 6’sı erkek, 3’ü kadındı. En sık başvuru semptomları baş ağrısı (%55) ve bulantı/kusma (%55) olarak tespit edildi. Başvuru anında 3 hasta WFNS Grade V, 4 hasta WFNS Grade I olarak değerlendirildi. Hastaların 7’sinde (%77,8) subaraknoid kanama (SAK) tespit edildi. Anevrizmaların 8’i anterior, 1’i posterior dolaşımda yer almaktaydı. En sık etkilenen bölgeler arasında internal karotid ve orta serebral arter bifürkasyonu bulunmaktaydı. Tedavi açısından, 8 hastaya koil işlemi (%88,9), 1 hastaya klip işlemi (%11,1) uygulanmıştır. Tedavi sonrası 6 hasta tamamen iyileşerek taburcu edilirken, 1 hasta intraserebral hematoma bağlı nörolojik defisitle taburcu edildi. 2 hasta yoğun bakım sürecinde exitus olarak kabul edildi. Takip sürecinde 1 hastaya dekompresif kraniyektomi uygulanırken, 1 hastaya hidrosefali nedeniyle ekstraventriküler drenaj (EVD) yerleştirildi.

Tartışma: Pediatrik intrakraniyal anevrizmalar, erişkinlerden farklı klinik ve radyolojik özellikler göstermektedir. Subaraknoid kanama oranı yüksek olup, öncelikli olarak anterior dolaşımı etkilemektedir. Koil embolizasyonunun klipleme cerrahisine göre daha sık tercih edildiği görülmekle birlikte, optimal tedavi yaklaşımı hastaya özgü faktörlere bağlı olarak belirlenmelidir.

Anahtar Kelimeler
 : Pediatrik intrakraniyal anevrizmalar ,  subaraknoid kanama