Muhasebe Hilesi Üzerine Bazı Düşünceler


Oktar S. A.

Mali Çözüm, cilt.30, sa.162, ss.13-31, 2020 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 30 Sayı: 162
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Mali Çözüm
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.13-31
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Genel olarak, muhasebe hilesi, başkalarını aldatmak amacıyla kayıt düzeninin hukuk kurallarına aykırı olarak değiştirilmesidir. Hileler işletmeler tarafından piyasayı aldatmak üzere yapılabildiği gibi, kamu idaresini ve özellikle vergi idaresini aldatmaya yönelik de olabilirler. Bunların dışında çalışanların işletme sahip veya sahiplerini aldatarak kişisel çıkar sağlamak amacıyla yaptıkları hilelere de sıkça rastlanmaktadır. İşletme sahipleri finansal durumu olduğundan daha iyi veya kötü göstererek haksız bir kazanç elde etmek isteyebilirler. İşletmenin durumunun hileli işlemlerle gerçekte olduğundan daha iyi gösterilmesi halinde piyasa; daha kötü gösterilmesi durumunda da vergi idaresi aldatılmış olmaktadır. Ticari kâr/zarardan mali kâr/zarara geçiş sürecinde uygulanan vergi revizyonu işlemleri ile matrahın da düşürülmesi halinde ise, hem piyasa hem de hazine zarar görecektir. Özel veya kamusal çıkar sağlayan her muhasebe işlemi hile değildir. Hileden söz edilebilmesi için, işlemin aldatma veya kandırma potansiyelinin bulunması gerekir. Diğer hileler gibi muhasebe hilesi de tüm hukuk düzeninin ihlâli yoluyla ya da bir kanun hükmünün araç olarak kullanılmasıyla yapılabilir. Birinci durumda, hile işlemi hükümsüz kılma yanında suç ve/veya kabahat de oluştururken; ikinci durumda, hileli işlemin sonucu hükümsüzlükten ibarettir. Bu ikinci türden hileye genel olarak “kanuna karşı hile”, vergi hukukunda ise “peçeleme” denilmektedir. Bir vergi hukuku kuralını, başka hukuk kurallarına uygun işlemler yaparak dolanma anlamındaki muhasebe hilesi suç olmadığı halde; kanunu dolanma özelliği olmayan alelade sahtekârlık mahsulü hileler suç oluşturmaktadır. Muhasebe hilesinin bir mükellef hakkı olan vergi planlamasından ayırt edilmesi ve varsa, kanuna karşı hile veya suç ya da kabahat niteliğinin doğru teşhis edilmesi, sonuçlarının da doğru belirlenmesi bakımından zorunludur.

Accounting fraud, in general, is to change the system of accounting entry by breaking the rules of law. Frauds can be commited by firms either to cheat the other merchants and firms or tax administration. Besides these, some frauds which are commited by employees to cheat owners have frequently seen. Owners may desire to gain an unjust gain by reflecting financial situation of the firm better or worse than the real. When the situation of the firm is declared better than the real by fraudulent actions, tax administration, would have been cheated. In case tax base is made decreased by the actions of tax revision has been implemented through the process of transforming from commercial gain/loss and fiscal gain/ loss, both merchants and firms and also government treasury will be affected negatively. Every accounting transaction which gains private or public benefit is not considered as a fraud. In order to talk on fraud, transaction must have a cheatable essence. Like the other frauds, accounting frauds may be committed by the way objecting whole legal system or abusing a legal rule to achieve a prohibited conclusion. In fist case, while the fraud constitutes a crime apart from nullity; in second case, the result of the fraudulent transactions only consist of nullity. This second type of fraud is called as fraud against law” in general and “veiling” in tax law. Despite making fraud against a rule of tax law by abusing another rule of law does not constitute a crime, frauds which are result of ordinary falsifications constitute crimes. Distinguishing of the accounting fraud from tax planning which is a tax payers’ right and if exists, identifying its qualifications as fraud against law or crime are necessary for defining its results properly.