12. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongresi, Muğla, Türkiye, 19 Ekim 2023, ss.146-147
EP-014
DOKUZ AYLIK ERKEK BEBEKTE KİST HİDATİD
OLGUSU-PLESENTA YOLUYLA BULAŞ MÜMKÜN
MÜ?
Özge Sever Peker1
, Adalet Demir1
, İlayda Kuğu1
1
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi
Giriş-Amaç: Giriş: Kist hidatik lezyonları akciğer gibi kolay
komprese olabilen organlarda daha kolay büyür ve bu nedenle
çocuklarda akciğerlerde sık ve büyük boyutlarda görülür. Kist hidatid parazitinin insan vücudunda kan ve lefnatik sistem ile taşındığı bilinse de gebe kadından plesenta aracılığı ile bebeğe geçiş
henüz bildirilmemiştir.
Gereç ve yöntemler: 9 aylık erkek bebek solunum sıkıntısı
şikayeti ile hastaneye başvurdu. Çekilen akciğer grafisinde sağda
total pnömotoraks görüldü .Hastaya bilgisayarlı tomografi(BT)
ile yapılan görüntülemede sağ hemitoraksta yaklaşık 5 cmlik düzgün sınırlı, hipodens lezyon izlendi.(resim1)
Hastaya tüp torakostomi su altı drenaj işlemi uygulandı. 4.
günde sonlandırıldı.1 ay sonra hastanın ateş, öksürük ve ishali
olması üzerine yeniden hastaneye başvurdu. Hastaya çekilen toraks BTde sağ hemitoraksta yaklaşık 5,5 cmlik düzgün sınırlı lezyon görüldü (resim 2).Radyoloji tarafından ön planda ampiyem
düşünüldü ve hastaya antibiyoterapi başlandı.
Hastanın akut faz reaktanları düşük ve stabil seyretti bu nedenle ampiyem düşüncesinden uzaklaşıldı. Eksploratif torakotomi
kararı alındı. Hastanın sağ alt lobdan kaynaklanan, rüptüre olmayan kist hidatid olduğu görüldü. Hastaya kistotomi yapılarak
kist sıvısı aspire edildi ve germinatif membran çıkarıldı. 5. Günde
taburcu edildi.
Sonuç: E.granulosus endemik bölgelerde çocuklukta alinir.
Çocuklarda en sık akciğer, erişkinlerde ise çoğunlukla karaciğerde
izlenir. Ülkemizde prevalansin 50-400/100 000, insidansin 3.4/100
000 oldugu bildirilmektedir(1). Kist hidatik lezyonları akciğer gibi
kolay komprese olabilen organlarda daha kolay büyür ve bu nedenle çocuklarda akciğerlerde sık ve büyük boyutlarda görülür.
Akciğer hidatik kistlerinde tercih edilen tedavi yöntemi cerrahidir. komplike kistlerde yöntem basit kistlerde uygulanılan
yöntemlerden farklılıklar gösterebilir (2) Cerrahi tedavide kural
olarak parankim olabildiğince korunmalıdır ve radikal prosedürlerden kaçınılmalıdır. Hidatik kist hastalığında cerrahinin asıl
amacı hastalığın total eksizyonudur (3-4).
Kist hidatid olgularında rüptür olduğunda tansiyon pnömotoraks görülme oranı yaklaşık %1dir. Bizim olgumuzda kist rüptüre olmamasına rağmen görülen pnömotoraksın sebebinin ön
planda intraparankimal kist hidatidin periferik yerleşimli olup
visseral plevrayı erode etmesi sebebiyle oluşmuş olabileceğini
düşünüyoruz.
Akciğere yerleşen kist, 1 ay sonra 1 mm, 5-6 ay sonra 10 mm
çapına ulaşır. Doubling time 5-6 aydır.(5) Bizim olgumuzda ;
hastanın evinde kedi- köpek gibi parazit taşıyıcı bulunmaması ve
doubling time hesaplamasına göre 9 aylık bebekte kist hidatid
boyutu nun 5.5 cm’e ulaşması beklenmiyor olması spekülatif de
olsa hastanın intrauterin dönemde enfekte olma olasılığını düşündürüyor. Kist hidatid parazitinin insan vücudunda kan ve lenfatik sistem ile taşındığı bilinse de gebe kadından plesenta aracılığı ile bebeğe geçiş henüz bildirilmemiştir. Bu konuda çalışmalara
ağırlık verilebileceğini düşünüyoruz.
Kist hidatid ülkemiz gibi tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu ülkelerde sık görülen bir zoonotik hastalıktır. Çocuklarda
erişkinlerden daha sık görülür. Hastalığın etkeni Echinococcus
Granulosus’tur ve bulaş bu parazitin metasestod evresindeki larvası sebep olur. Bu olgu sunumundaki amaç çocukluk çağında
sık görülmesine karşın infantlarda nadir olan bu hastalığın görüldüğü 9 aylık erkek bebekteki 5.5 cmlik kist hidatid vakasını
incelemek.
9 aylık erkek bebek solunum sıkıntısı , emmeme şikayetleri ile
hastaneye başvurdu. Çekilen akciğer grafisinde sağ tarafta total
pnömotoraks görüldü . hastaya bilgisayarlı tomografi(BT) ile yapılan toraks görüntülemesinde sağ hemitoraksta yaklaşık 5 cmlik
düzgün sınırlı, hipodens lezyon izlendi.(resim1)
Hastaya tüp torakostomi su altı drenaj işlemi uygulandı. Hava
kaçağı durması üzerine tüp torakostomi 4. günde sonlandırıldı.
1 ay sonra hastanın ateş, öksürük ve ishali olması üzerine yeniden hastaneye başvurdu. Hastaya çekilen toraks BTde sağ hemitoraks alt zonda yaklaşık 5,5 cmlik düzgün sınırlı lezyon görüldü
(resim 2)
Radyoloji tarafından ön planda ampiyem düşünüldü ve hastaya antibiyoterapi başlandı.
Hastanın akut faz reaktanları düşük ve stabil seyretti bu nedenle ampiyem düşüncesinden uzaklaşıldı. Lezyonun antibiyoterapiye rağmen gerilememesi üzerine eksploratif torakotomi kararı
alındı. Hastanın sağ alt lob bazalinden kaynaklanan, diyafragmaya yapışıklığı olan, rüptüre olmayan kist hidatid olduğu görüldü.
Hastaya kistotomi yapılarak kist sıvısı aspire edildi ve germinatif membran çıkarıldı. Kistin içinde bronş kaçakları görülmedi.
Kapitonaj yapıldı. 5. Günde taburcu edildi. (Resim 3)
E.granulosus endemik bölgelerde çocuklukta alınır. Çocuklarda
en sık akciğer, erişkinlerde ise çoğunlukla karaciğerde izlenir .
Ülkemizde prevalansın 50-400/100 000, insidansın 3.4/100 000
olduğu bildirilmektedir(1). Kist hidatid lezyonları akciğer gibi kolay komprese olabilen organlarda daha kolay büyür ve bu nedenle çocuklarda akciğerlerde sık ve büyük boyutlarda görülür.
Çocuklarda komplike olmadıkça belirti vermezler ve genellikle
başka nedenlerle çekilen akciğer grafilerinde rastlantısal olarak
görülmeleri ile tanı alırlar.Akciğer hidatik kistlerinde tercih edilen tedavi yöntemi cerrahidir. Kistin çapı arttıkça etraf akciğer dokusunda yapacağı hasar
da artmaktadır. Bu nedenle uygulanacak cerrahi yöntem basit
kistlerde uygulanılan yöntemlerden farklılıklar gösterebilir (2)
Cerrahi tedavide kural olarak parankim olabildiğince korunmalıdır ve radikal prosedürlerden kaçınılmalıdır. Hidatid kist hastalığında cerrahinin asıl amacı hastalığın total eksizyonudur .(3-4).
Kist hidatid olgularında rüptür olduğunda tansiyon pnömotoraks görülme oranı yaklaşık %1dir. Bizim olgumuzda kist rüptüre
olmamasına rağmen görülen pnömotoraksın sebebinin ön planda
intraparankimal kist hidatidin periferik yerleşimli olup visseral plevrayı erode etmesi sebebiyle oluşmuş olabileceğini düşünüyoruz.
Akciğere yerleşen kist, 1 ay sonra 1 mm, 5-6 ay sonra 10 mm
çapına ulaşır. Doubling time 5-6 aydır. Bizim olgumuzda ; hastanın evinde kedi- köpek gibi parazit taşıyıcı bulunmaması ve
doubling time hesaplamasına göre 9 aylık bebekte kist hidatid
boyutu nun 5.5 cm’e ulaşması beklenmiyor olması spekülatif de
olsa hastanın intrauterin dönemde enfekte olma olasılığını düşündürüyor. Kist hidatid parazitinin insan vücudunda kan ve lenfatik sistem ile taşındığı bilinse de gebe kadından plesenta aracılığı ile bebeğe geçiş henüz bildirilmemiştir. Bu konuda çalışmalara
ağırlık verilebileceğini düşünüyoruz.
Kaynaklar
1. Köktürk O, Gürüz Y,Akay H ve ark. Toraks Derne¤i Paraziter Akci¤er
Hastal›klar› Tan› ve Tedavi Rehberi Toraks Dergisi 2002;3:1-16
2. Çobanoğlu U, Yalçınkaya İ. Akciğerin dev hidatik kisti: 24 olgunun
analizi. Solunum. 2008;10:119-25.
3. Dincer SI, et al. Surgical treatment of pulmonary hydatid disease: a
comparison of children and adults. J Pediatr Surg. 2006; 41:1230-6.
4. Aslan M, ve ark. Kistik ekinokokkozis şüpheli serum örneklerinde
IHA, ELISA IgG ve kendi hazırladığımız ELISA IgG test sonuçlarının
karşılaştırılması. T Parazitol Derg. 2003;27:122-
Anahtar kelimeler: pediatrik kist hidatid, Echinococcus Granulosus