7. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi, Antalya, Türkiye, 23 - 26 Nisan 2015, ss.100
Amaç
Rekürren laringeal sinir (RLS)’in anatomik varyasyonları tiroidektomi esnasında yaralanma riskini artıran faktörlerden biridir. Bu çalışmada tiroidektomi uygulanan hastalarda rekürren laringeal sinirin ekstralaringeal dallanması açısından anatomik varyasyonların incelenmesi amaçlandı.
Yöntem
Ağustos 2012-Ocak 2015 arasında İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı A servisinde tiroidektomi uygulanan 424 ardışık hastadan verileri eksiksiz olan 381 hasta çalışmaya dahil edildi. Yedi yüz otuz altı sinirin anatomik varyasyonları prospektif olarak kaydedildi. Tiroidektomi esnasında RLS öncelikle inferior tiroid arter seviyesinde eksplore edilip bulundu. Daha sonra sinir Berry ligamanına doğru kaudal yönde takip edilerek varyasyonları kaydedildi. 355(%93,2) hastada bilateral total tiroidektomi, 17 (%4,4) hastada sağ lobektomi ve 9 (%2,4)hastada sol lobektomi uygulandı.
Bulgular
Hastaların 300’ü (%78.7) kadın, 81’i (%21.3) erkek olup ortalama yaş 46,4 bulundu. Hastaların 183’ü (%48) selim tiroid patolojisi, 198’i ise (%52) de tiroid kanseri nedeniyle ameliyat edildi. Diseke edilen toplam 372 sağ RLS’in 272’si (%73.1) tek trunkus, 94’ü (%25.2) bifurke, 5’i (%1.3) trifurke olup, 1 sinir (%0.26) dört dala ayrılmış olarak izlendi. Diseke edilen toplam 364 sol RLS’de tek trunkus, bifurkasyon, trifukasyon ve dört dala ayrılma oranları sırasıyla %71.1 (n=259), %26 (n=95), %2.4 (n=9) ve %0.26 (n=1) saptandı. Non-rekürren sinir bir hastada sağ tarafta tesbitedildi.
Sonuç
RLN sinir olguların yaklaşık % 70’inde tek trunkus olarak bulunmaktadır. Ancak yaklaşık % 30 olguda sinir larinkse girmeden önce iki veya daha fazla dala ayrılabilir. RLS’in anatomik yapısını saptamak için sinir larinkse girene dek tüm trasesi boyunca diseke edilmelidir. Bu şekilde ekstralaringeal dalların yaralanması riski en aza indirilebilir.