10. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi, İstanbul, Türkiye, 26 - 28 Mart 2021, ss.50
Amaç: Bu çalışmanın amacı günlük pratiğinde intraoperatif sinir monitorizasyonu (İONM) kullanan
cerrahların ameliyat sırasında yaşanan sinyal kaybına yaklaşımlarını araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Endokrin Cerrahi Derneği tarafından düzenlenen ve toplam 16 sorudan oluşan online
anket 4-12 Şubat 2020 tarihleri arasında 183 katılımcı ile gerçekleştirildi.
Bulgular: Katılımcıların uzmanlık yılları değerlendirildiğinde %58,2’sinin 10 yıldan fazla cerrahi
uzmanlık deneyimi olduğu ve %36.6’sının yıllık 50 vaka üzerinde yıllık tiroidektomi hacmi olduğu
izlenildi. Katılımcıların %63.4’ü eğitim kurumlarında çalışıyordu. Kanser cerrahisine başlama tarafları
değerlendirildiğinde %91.8’nin tümör tarafından başlamayı tercih ettikleri görüldü. Günlük pratikte
İONM’nu 144 (%78.7) katılımcı her vakada, 40 ( %16.4) katılımcı ise nüks ya da lokal ileri kanser gibi
zor olgularda kullandığını belirtti. İONM tipi değerlendirildiğinde sürekli monitorizasyonun %5.2 katılımcı
tarafından kullandığı görüldü. Ameliyat öncesi katılımcıların %68.2’sinin sözel olarak sinyal kayıpları
açısından hastayı bilgilendirdiği fakat sadece %24.4’ün bu bilgileri aynı zamanda onam formuna
eklediğini gözlemlendi. Vaka bazlı sinyal kayıplarında, karşı tarafa devam tutumu sinirin anatomik olarak
bütünlüğü incelenerek değerlendirildi. Sinirin anatomik bütünlüğü sağlam olduğu fakat sinyal kaybı
yaşanan olgularda yüksek risk grubu kanser dışında yaklaşık %60 oranında ameliyatın sonlandırıldığı
görüldü (Hipertiroidi %55.8, MNG %60, düşük risk kanser %58,7, yüksek risk kanser %29.9). Sinirin
anatomik bütünlüğünün bozulduğu sinyal kayıplarında yüksek risk grubu dışında büyük çoğunluğun
ameliyatı sonlandırdığı saptanıldı (Hipertiroidi %81.5, MNG %90, düşük risk kanser %83.7, yüksek risk
kanser %53.8). Gerçek, düzelmeyen sinyal kaybı olup sinirin anatomik bütünlüğün olmadığı durumlarda
karşı tarafa devam ederken %58.9 katılımcının sürekli vagus stimülasyonunu ve %41.1 katılımcının
aralıklı sinir monitorizasyonunu tercih ettiğini görüldü.
Sonuç: Tiroid cerrahisinde IONM çoğunlukla deneyimli cerrahların rutin kullanımındadır. Sinyal
kayıplarında anatomik bütünlüğün bozulması karşı tarafa devam kararını yarı yarıya azaltmaktadır.
Sinyal kaybı yaşanması durumunda ne yapılacağı (aşamalı tiroidektomi, vs) henüz onam formlarına
yeterince yansımamış görünmektedir. Medikolegal sorunları önlemek amacıyla bu konuda farkındalığı
arttırmaya ihtiyaç olduğu gözlemlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: intraoperatif sinir monitorizasyonu, sinyal kaybı, aşamalı tiroidektomi